Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Yüzümüzün tebessümünü görmek için aynalara baktık hep.
Tebessümü kimler yaşattı umursamadan.
Güne bakan çiçekleri kadar olamadık,
güne bile bakamadık aynalara bakmaktan.
Kendimizi görmekten göremedik gülümsetenleri
Kapıları tıklamak gelmedi hiç aklımıza
Birileri hep bizim zilimizi çalsın diye bekledik hep
Gelenleri beğenmedik, beğendiklerimizi yüreğimizle karşılayıp,
mantığımızla kapı dışarı ettik, dışarıdaki ayaz işler mi içlerine bilmeden.
Gerçekten sevmedik kimseyi her şeyimizi uğruna verebilecek kadar
Kalbimizin atışı biraz değişse hemen
'aşktır o'
kanısını verdik.
Tezlere, teorilere aldırış etmeden, hem de hepsine.
Sonrada mutsuzluk çaldı kapımızı.
Tereddütsüz, belki de mecburen kabul ettik.
Hem de hemen aldık içeriye.
Sonra da
'aşk yoktur'
cümlesini kabullendik.
Aşk olmayanın adına aşk deyip yanıldığımız halde.
Hemde Leyla’yı hiçe sayarak,
Mecnun’un çöllerden geçtiğini unutarak,
Aslı’nın yüreğini acıtıp,
Ferhat’ın deldiği dağlardan su içerek
utanmadan ve umursamayarak.
Sonra da mutsuzluktan kıvranarak.
Daha ne kadar bakmaya devam edeceğiz aynalara
Ne zaman kendi suretimizden başka suretleri görme şansı
vereceğiz gözlerimize.
Ne zaman seveceğiz yüreklice
Bu gidişle hiçbir zaman..
Beklemekle gelmiyor aşk..
Çalmıyor ki kapıyı.
Sarıp sarmalamıyor bedenimizi.
Şimdi tam zamanı değil mi sizce?
Biz çalalım birilerinin kapılarını...