Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
İSTİKLAL MARŞI NASIL MİLLİ MARŞ OLARAK KABUL EDİLDİ
1 Mart 1921 tarihinde Meclis'te ilk defa okunan İstiklal Marşı, okunmasından 11 gün sonra 12 Mart 1921'de TBMM'de Milli Marş olarak kabul edilir.
12 Mart 2007 Pazartesi
İstiklal Marşı'nın Milli Marş olarak kabulünün 86. yıldönümü kutlanırken, bu şiiri
12 Mart 1921'de Milli Marş olarak kabul eden TBMM, Kurtuluş Savaşı'nın yoğun
dönemlerinde belli bir süre de Milli Marş'ı belirlemek için çalışır.
Milli Marş'ın kabulü Kurtuluş Savaşımızla aynı orantıda gelişmiş Kurtuluş
Savaşı'nda kazanılan başarıların ardından, sıra bu milli heyecanı ifade edecek
Milli Marş'a gelmiştir. Bu konuda Maarif Vekaletince (Eğitim Bakanlığı) açılan
yarışmaya 724 eser katılır ve gelen eserlerden hiçbiri milli heyecanı yansıtmakta
yeterli bulunmaz. Daha önce ödül olduğu için yarışmaya katılmayan Akif ödül
almayacağı konusunda ikna edilince o günlerde yalnız oturduğu Tacettin
Dergahı'nda yarışmanın bitimine 48 saat kala İstiklal Marşı'nı yazar.
İSTİKLAL MARŞI İLK DEFA TBMM'DE OKUNUYOR…
1 Mart 1921 günü tarihi günlerinden birini yaşayan TBMM Gazi Mustafa Kemal
Atatürk başkanlığında toplanır. Gazi, açış konuşmasında alkışlar eşliğinde İstiklal
Mücadelesi'nde gelinen noktayı değerlendirir. Gazi'nin Meclis'i duygu ve
heyecana boğan konuşmasının ardından ilk defa 'Paşa' rütbesiyle Meclis'e
hitap eden İsmet İnönü de, İstiklal Savaşı ile ilgili bir konuşma yapar.
Konuşmaların ardından sıra Karesi Mebusu (milletvekili) Hasan Basri'nin
(Çantay) İstiklal Marşı'nın güftesinin Hamdullah Suphi Bey tarafından
Meclis kürsüsünden okunmasına dair önergesine gelir. Önergenin kabul
edilmesi üzerine Meclis'e başkanlık eden Gazi tarafından kürsiye çağrılan
Maarif Vekili Hamdullah Suphi yaptığı konuşmada 'istiklal mücadelesinin ruhunu
terennüm edecek' bir marş için şairlere müracaat edildiğini ve gelen şiirlerden
7 tanesinin en fazla aranılan niteliklere haiz olduğunu anlatır. Fakat
'fevkalade kuvvetli bir şiir aramak lüzumundan dolayı' şahsen Mehmet
Akif'ten bir şiir yazmasını rica ettiğini belirtir. Akif'in çok asil bir endişe ile tereddüt
gösterdiğini ifade eden Hamdullah Suphi Akif'e katılmama sebebi için
uygun bir çözüm bulunacağını bir mektupla yazdığını anlatır. Bunun üzerine
Akif'in kendilerine çok nefis bir şiir gönderdiğini söyleyen Hamdullah Suphi
bu şiirle birlikte 6 şiiri milletvekillerinin görüşlerine sunacağını ifade eder.
Hamdullah Suphi bundan sonra İstiklal Marşı'nı okur. İlk 'Korkma
sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak' satırının ardından milletvekillerinden
şiddetli alkışlar yükselir. Hamdullah Suphi her kıtasında alkışlar eşliğinde İstiklal
Marşı'nın 10 kıtasını okur.
İstiklal Marşı'nın yarattığı heyecanla Meclis'te büyük bir duygu sağanağı oluşur.
Akif ise mahcubiyetinden başını kollarının arasına sokmuş adeta sıranın üzerine
çökmüştür. Sürekli alkış ve gözyaşları arasında marşın okunması biterken Nafia
(bayındır) Vekili İsmail Fazıl Paşa şiir bitince tekrar okunmasını haykırır.
Şiir milletvekilleri tarafından dört defa ayakta dinlenir.
Hamdullah Suphi daha sonra hatıralarında o günü şöyle anlatır: 'Akif'in ölmez
eserini Büyük Millet Meclisi'nde ben okudum. Meclis tarafından büyük tezahüratla
karşılandı. Alkışlandı; defalarca alkışlandı. Meclis manzumeyi ayakta dinlediği
gibi Atatürk de ayağa kalkmış alkışlıyordu; herkes heyecan içinde idi'
MÜZAKERELER SIRASINDA TARTIŞMALAR YAŞANIR
İstiklal Marşı'nın TBMM'de okunmasından 11 gün sonra (12 Mart 1921) Milli
Marş'ın kabulünün müzakerelerine başlanır. Meclis Başkanı Dr. Adnan
Adıvar'ın kürsüye çağırdığı Maarif Vekili Hamdullah Suphi Milli Marş ile ilgili
konuşmasını yapar. Müzakereler sırasında İstiklal Marşı'nın TBMM'de ilk defa
okunmasının heyecanı gölgeleyebilecek tartışmalar yaşanır. Bazı milletvekilleri
'ısmarlama' şiir olduğu iddiası ve edebi başarısının ölçülmesi amacıyla, Milli Marş'ın
seçiminin daha önce Milli Marş için oluşturulan Maarif Encümeni
(Komisyon) tarafından yapılmasını önerir ve bu doğrultuda önergeler verirler.
Maarif Vekili Hamdullah Suphi bazı milletvekillerinin bu yöndeki taleplerine karşılık
kürsüden İstiklal Marşı'nın Meclis'te ilk okunması sırasında yaşanan heyecanı anlatır
ve şu konuşmayı yapar: 'Halkın mümessili olan sizlerin huzurunda okunan şiirlerin
heyeti aliyeniz üzerindeki tesirine bendeniz şahit oldum. Eğer halka tesirini anlamak
için kalbimizden başka miyarınız varsa o, başkadır. Eğer, halka tesirini kendimiz
anlayacak olursak, halkın kalbini de anlamış oluruz. Şimdi arkadaşlar bendeniz
diyeceğim ki, bir encümeni edebiye havale edersek bir fayda mutasavver
(tasarlanmış) olabilir; eğer encümen kararını verip bitirecek ise. Fakat,
zannediyorum Meclisinizin verdiği karar ve ısrar ettiği nokta, kendisi bu işi
halletmektir.' Önerge ve görüşmelerin ardından Maarif Vekilinin
'Her marşın ayrı ayrı oya koyulması' teklifi kabul edilir. Daha sonra Meclis
Başkanı tarafından yapılan oylamada Mehmet Akif'in şiiri büyük çoğunlukla
Milli Marş olarak kabul edilir.
Bu görüşmeler sırasında Meclis kürsüsünden 18 milletvekili konuşma yapar
ve 11 milletvekili önerge verir.
İstiklal Marşı'nın kabulünün ardından bazı milletvekillerinin istiklal Marşı'nın
tekrar ve ayakta okunması talebi karşısında Maarif Vekili Hamdullah Suphi
kürsüden İstiklal Marşı'nı okur. Milletvekilleri de şiiri ayakta ve alkışlarla dinlerler.
Görüşmeler sırasında, mütevaziliği ile bilinen Akif mahcubiyetinden
Meclis'te duramaz ve salona çıkma lüzumu hisseder.
KAYNAK:
1-Nalbandoğlu Muhiddin, İstiklal Marşımızın Tarihi, Cem Yayınları, İstanbul, 1964
2-Türk Hikmet Sami, İstiklal Marşı ve Mehmed Akif Ersoy, Kültür ve Turizm Bak. Yay. Ankara 2004