Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
♥ ♥ Ah Şu Yağmurlar
Dündü, hemen içinde bulunduğum
evin bahçe duvarında,
kıpırtısız duran ağaç yapraklarında
bir sesi duyumsar gibi
yerimden doğrulmuştum.
Her akşam günün koşturması
hayata dair alıp verdiğimiz
birçok şeyden sonra,
eve varıp dinlendiğimiz zamanda
acaba neydi
bu akşam beni buradan kaldıran şey?
demeden geçemedim…
Vestiyerden aldığım
terliği giyer giymez
sesin geldiği yere doğru yöneldim,
ansızın başıma inen yağmur damlaları
içimde garip bir sevinci çıkardı ya,
çocuksuz bir sevinç yüzümü bürüdü,
bensee bir süre öylece
bakakaldım bakakaldım
afallandım mı sanki neey? ..
Hava inceden inceye,
odun yanan evlerin
bacalarından süzülen
marsık kokusundan geçilmiyordu ya
yağmurun katlanarak artışı,
bu kokuları izale edecek kuvvette
cereyan ediyordu toprağa sindikçe
farklı bir çağrışım uyandırıyordu.
evimin avlusuna adımını atar atmaz
dağınık saçlarım ıslandı usul usul,
kendimi doğal akışa bıraktım,
bıraktımda ne buldum? sorma
çocukluğun huzur veren
sesi, delice oynaşmalar karşımdaydı
ah yaaa oysa
unutalı seneler olmuştu.
Bir salyangoz usulca yanımdan geçiyor
ya kirpiye nedimeli?
ondan daha sabırsız
aler acele giriyor çimenlerin arasına,
bense fazlaca ıslanmamak için
kamelyanın altına geçip,
kendimi doğal akışa bıraktım
öylece kaldım, kaldım da ne gördüm?
Okyanusum,
su birikintim
yağmurum
güneşim
sığınağım
ıssızlığım
haykırışım
huzurum
dengem
tebessümüm
varlığımın nedeni
edalımı gözledim
Sahi neredesin?
sevdiğim, güzelim...
Aksaray,14 Ocak 2010
Gökmen Yılmaz Erdem