Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
N U T U K …………………………11
26 Haziran’da Amasya’dan yola çıktım. Tokat’a varır varmaz telgrafhaneyi gözaltına aldırarak benin varışımın Sivas’a ve hiçbir yana bildirilmemesini sağladım. 26/27 Haziran gecesini orada geçirdim. 27’sinde Sivas’a doğru yola çıktım. Otomobille Tokat’tan Sivas’a 6 saat tutar.
Sivas valisine, Tokat’tan Sivas’a gelmek üzere yola çıktığımı bildiren açık bir telgraf yazdım. İmzayı “Ordu Müfettişi” diye atmıştım. Telde özel bir düşünceyle yola çıkış saatimi bildirmiştim. Ancak bu telin ayrılışımdan 6 saat sonra çekilmesini ve o zamana değin hiçbir yolla Sivas’a bilgi verilmemesini sağlayacak önlemleri aldım.
Şimdi, beyler: bakışlarımızı yeniden Sivas’a bıraktığımız yere çevirelim. Ali Galip Bey’le Reşit Paşa tarafından bana karşı uygulanacak işlemin sahnesine dönelim. Tartışmanın kızıştığı bir sırada Reşit Paşa’nın eline benim Tokat’tan çektiğim teli verirler. Reşit Paşa hemen Ali Galip Bey’e uzatır: “İşte kendisi geliyor, buyurun tutuklayın” der. Reşit Paşa telde yazılı olan yola çıkış saatini görünce hemen kendi saatini çıkartır bakar: “Efendim geliyor değil, gelmiş olacaktır” diye ekler.
Bunun üzerine Ali Galip, “ Ben tutuklarım dedimse, benim ilim içinde olursa tutuklarım demek istedim” deyince toplantıda bulunanları bir heyecan kaplar. Hepsi birden “Haydi öyleyse, karşılamaya gidelim” diyerek toplantıya son veririler.
Ancak, ilin ileri gelenleri ile halkla ve askerle parlak bir karşılama hazırlığı yapabilmek için biraz zaman kazanmak gerektiğini oysa, hesapça benim Sivas ili kapısına kadar yaklaşacağımı göz önünde bulundurarak beni ilin yakınında bulunan Ziraat Numune Çiftliği’nde biraz dinlendirmenin yolunu aramışlar. Vali Paşa karargahımın sağlık başkanı olup önce örgüt kurmak için Sivas’a göndermiş olduğum Talî Bey’i çağırarak bu görevin yapılmasını ondan istemiş ve karşılama hazırlıklarını bitirince, kendisinin de yanımıza geleceğini söylemiş.
Gerçekten tam Numune Çiftliği yanında karşımıza çıkan bir otomobilin içerisinden Talî Bey göründü. Otomobilden indik; çiftliğin avlusuna oturduk Talî Bey anlattığı durumu bütün ayrıntılarıyla anlattıktan sonra, görevinin beni burada biraz oyalamak olduğunu söyleyince hemen ayağa kalktım. “Çabuk otomobillere ve Sivas’a! ” dedim. Bunun nedenini, anlatayım. O anda hatırıma gelen şu idi: Karşılama töreni yapacağız diye Talî Bey’i aldatmış olabilirler, ters bir düzen yapmak için zaman kazanmak isteyebilirlerdi. Otomobillere binmek üzereyken Sivas üzerinden başka bir otomobil yanımıza yaklaştı, içinde Vali Paşa vardı.
Reşit Paşa “ Efendim birkaç dakika daha dinlenmez miydiniz? ” diye söze başladı. “Yarım dakika bile dinlenmeye gerek duymuyorum! Hemen yola çıkacağız ve sen benim yanıma gel” dedim. “Efendin sizin yanınıza Rauf Bey binsin, ben arkadaki otomobille de gelirim” Hayır, hayrı! Dedim. Siz buraya…..” Bu basit önlemin alınışındaki amaç açıklamayı gerektirmez.1
Sivas ilinin girişine vardığımızda, caddenin iki yanı büyük bir kalabalık ile dolmuş, askeri birlikler tören durumunu almış bulunuyordu. Otomobillerden indik, yürüyerek askeri ve halkı selamladım. Bu görünüş Sivas’ın saygı değer halkının ve Sivas’ta bulunan kahraman subay ve erlerimin bana ne kadar bağlı olduğunu kanıtlayan canlı tanık idi.
Bundan sonra, doğru Kolordu Komutanlığı’na gittim ve hemen Ali Galip’i ve onun yardakçısı olduklarını anladığım bozguncuları getirttim. Onlara ne yaptığımı açıklayarak doğrusu epey yorgunluk verdiğinden kuşku duymadığım ayrıntıları anlatmak istemiyorum.
N U T U K ‘ TAN…………….. sayfa 35/39……..(devam edecek)