Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
N U T U K ………………………………10
Bağlılığından padişahın büyük umut ve avunma bulduğu Ali Kemal’i, nazırlık görevinde ve Padişah önünde gördükten sonra, onu bir de asıl, gerçek görevi başında görelim canımız sıkılmazsa, Sait Molla’nın Rahip Frew’e yazdığı mektuplardan birini gözden geçirelim.
“Ali Kemal Bey dün o kişiyle görüşmüş. Basın işinde biraz ağır davranmamak gerektiğini söylemiş. Bir kez belli bir gidişe çevrilen düşünür ve yazarları, öncekine aykırı bir amaca yöneltmek bizde kolay olmaz. Bütün yasal görevliler ulusal girişimleri şimdilik iyi görüyorlar demiş. Ali Kemal Bey yönergenize, eksiksiz uyacak. Zeynelâbidin Partisiyle de işbirliği kurmaya çalışıyor. Sözün kısası işler bulandırılacak.”
Bu mektubun kıyısında bir çıkma yazısı vardır. Şimdi onu da okuyalım: “Çıkma: Birkaç kezdir söylemek istediğime rağmen unutuyorum. Mustafa Kemal Paşa’ya ve yandaşlarına biraz arka çıkar gibi görünmeli ki, kendisi tam güvenle buraya gelebilsin. Bu işe olağanüstü önem veriniz. Kendi gazetelerimizle onun yanını tutamayız.” ( Özel Not: Günümüzde bu ikiyüzlülüğü sürdüren basın kuruluşlarını lütfen düşününüz!) Bu belgeler konusunda sırası gelince daha çok bilgi veririm; şimdilik bu kadarı yeterlidir.
** Ali Galip Bey Sivas’ta **
Ali Kemal Bey’in, Amasya’dayken daha duymadığımı söylediğim genelgesi, memurun ve halkın kafalarını gerçekten karıştırmıştır. Her yerde eksik olmayan yıkıcı ruhlu kimseler, hemen bana karşı propagandaya ve çalışmaya koyulmuşlar. Bu yolda olumsuz gösterilen işlerin en önemlisi Sivas’ta düzenlenmeye başlanmış. İzin verirseniz bunu kısaca anlatayım: Dahiliye Nazırı Ali Kemal Bey’in genelgeyle verdiği buyruğun tarihi olan 23 Haziran günü Sivas’ta Ali Galip Bey adında bir kişi, on kadar arkadaşıyla hazır bulunuyormuş. Bu kişi, İstanbul’dan Elazığ valisi olarak gönderilmiş Kurmay Albay Ali Galip’tir. Sözde, ilin ikinci aşamada sözde görevlileri olmak üzere İstanbul’dan seçilmiş bir takım i,nsanları da yanında götürüyordu.
Ali Galip, yolu üzerinde bulunan Sivas’ta durmuş. Özel görevi bulunduğundan kuşku duyulmaması gereken Ali Galip, orada hemen güçlü yandaşlar bulmuş. Görevini iyi uygulamak için düzen kurmaya ve önlemler almaya başlamış. Dahiliyue Nazırının beni suçlayan buyruğu gelir gelmez çalışma başlamış. Sivas sokaklarında benim “ Hain, başkaldıran, yıkıcı bir adam olduğum yolunda” duvarlara ilanlar yapıştırılmış.
Kendisi de bir gün Sivas’ta vali bulunan Reşit Paşa merhumun yanına giderek, Dahiliye Nazır’lığının buyruğundan söz ettikten sonra, Sivas’a gittiğimde bana karşı nasıl davranacağını sormuş. Reşit Paşa ne yapılabileceğinin açıklamasını istemiş. Ali Galip “Ben senin yerinde olsam, hemen kollarını bağlar, tutuklarım; senin de böyle yapman gerekir” demiş. Reşit Paşa bu işin bu denli kolay olacağına inanmamış; görüşme epey uzamış. Görüşmeye katılanlar çoğalmış. Üstelik, bir takım halk verilecek kararı anlamak üzere toplanmış.
Bu gün Daziran’ın 27. günüdür. Bakışlarımızı yeniden bu noktaya çevirmek üzere bir an için buradan ayıralım ve Amasya’ya çevirelim.
** Sivas’a Gidiş **
Ayın 25 ci günü, Sivas’ta bana karşı bir takım yakışıksız olayların geçmeye başladığını öğrendim. 25/236 Haziran gecesi yaverin Cevat Abbas Bey’i çağırdım ve “Yarın sabah karanlıkta Amasya’dan güneye gideceğiz” dedim. Bu gidişimizin gizli tutulacağını söyleyip hazırlanması için emir verdim. Bir yandan da Beşinci Tümen Komutanı ve kurmaylarımla gizli olarak şu önemli karara vardık. Beşinci Tümen Komutanı, tümeninden seçme subaylar ve erlerle birlikte olabildiğince güçlü bir atlı piyade birliği hemen o geceden başlayarak hızla kurulacaktı. Ben 26 Haziran sabahı karanlıkta arkadaşlarımla birlikte Tokat’a gitmek üzere yola çıkacaktım. Birlik kurulur kurulmaz Tokat Üzerinden Sivas’a doru yönlendirilecek ve benimle bağlantı kurulacaktı. Gidişimiz hiçbir yere telle bildirilmeyecek ve elden geldiğince Amasya’da açığa vurulmayacaktı.
N U T U K ‘TAN………………sayfa 32/35……… (devam edecek)
