Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Neden İnsanımızın Yüzü Gülmüyor?
İnsanların yüzünün gülmesi için mutlu olması gerekli.
Ülkemizde yaşanan koşulların içinde nasıl mutlu olacağız?
Dünyada yaşayan her insanın asıl sorunu, kendini mutlu kılmaktır. İnsanın elindedir kendi mutluluğu deriz ya, bu durum ülkelere, insanların yaşam biçimlerine, anlayışlarına, yaşamdan beklentilerine göre değişiyor. Küçücük şeylerden mutlu olup sevinmek, çocukça nitelense bile, insanlar hem çocukluğunu, hem de çocukça sevindiği günleri arıyor.
Gülmüyoruz, gülemiyoruz, caddeler, sokaklar yüzü asık insanlarla dolu. Kimin yüzüne baksanız, asık bir yüzün sizi etkilediğini, asık yüzlerden düşenin bin parça olduğunu görmek, insanı kaygılandırıyor. Kadınımız, kızımız güldüğünde, onları hafiflikle suçlayan zihniyet hortlayıveriyor birden bire. “Erkekler gülmez” demişiz! “Erkeğe çatık kaş gerekir” demişiz! Yiğitliğe, er kişiliğe gülmeyi yakıştırmaz olmuşuz. Gülen kişinin kişilik yapısını eleştirmeye, onu somurtan kişi olarak görmeye kadar uzatmışız bu işi.
Gülmek! Ya, katıla katıla gülmek! . Ya da, ağlayamadığımız için gülmek! . Gülmeyi yasaklar çizgisinde gören beyinsel yapı; “Er kişi ağlamaz! ” gerekçesiyle gülmemize karıştığı kadar, ağlamamıza da karışır olmuşlar. Ağlamayacaksın, gülmeyeceksin, kaşlarını çatıp somurtacaksın.! . Ha…….ir be! ... Karışmadığın, neyim kaldı şu geçici dünyada? Uzuna kısaya, töreye yasaya, iskemleye masaya, işime gücüme, evime barkıma, dünyalık neyim varsa kendince düzen vermeye kalktın! . Sonunda başardın da! . Toplumun sesi çıkmaz oldu! Baskıcı, toplumsal yaşama geçtik…. Haklısınız beyler, haklısınız! Sizleri, biz seçtik! …
Sevgilerimle…… Renkler ve Yaşam 12 Ocak 2010
