Akılcılar Grubu Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Talat Semiz
Alan:   Grup:Akılcılar Grubu
Tarih: 09.01.2010 19:12
Konu: N U T U K.....................................7

N U T U K ………………………..7

** Ulusal Gösteri Toplantıları **

Valilere mutasarrıflıklara ve kolordu Komutanlarına verdiğim yönerge üzerine her yerde gösteriler yapılmaya başlandı. Trabzon, Karadeniz kıyısında önemli bir merkez olduğundan, orada ulusal girişimler ve çalışma konuşlarında duraksamalı davranış ve Yunanlılara karşı yapılacak ulusal gösteriler İstrati ve Polidis efendileri bulundurmak gibi, gevşeklikler, elbet İstanbul ve düşmanlar için pek değerli belirtiler sayılır.

Verdiğim yönergedeki temel görüşü kötüye kullanacak ölçüde beceri gösterenler de oldu. Sözgelişi: Sinop’a yeni atanan bir mutasarrıf orada yapılan gösterileri kendisi yönetiyor ve gösteri kararlarını kendisi yazıp halka imza ettirdiğini söylüyor ve bize de bir örneğini gönderiyordu.

** Ulusal Gösterilerin Yankıları **

Her yanda gösteriler yapılması için bildiriler yaptığım günden üç gün sonra, Harbiye Nazırı’nın 31 Mayıs 1919 günlü şu telini aldım. İngiltere Olağanüstü Komiserliği’nden Babıâli’ye bildirilip Harbiye Nazırlığı’na gönderilen nota örneği aşağıya çıkarıldığı gibidir:
Bugüne değin gelen tutanaklardan Üçüncü Kolordu bölgesinde her zaman görülebilecek vurgun ve soygun olaylarından başka bir şey olmadığı bilinmekle birlikte son notada, ileri sürülen olaylar konusunda özel soruşturma yapılarak sonucunun ivedilikle bildirilmesini dilerim.

Sivas vali vekilliğinden aldığım 2 Haziran 1919 günlü yazıda da: “Bu gün Albay Demange
(Dömaj) imzasıyla alınan tel yazısında İzmir’e düşman girişi üzerine, Aziziye’de Hıristiyanların öldürülmekle korkutulduğu öğrenilmiştir. Bu ise uygun değildir. Size durumu bildiriyorum ki bu olaylar, müttefik askerlerin ilinize girmesine yol açar anlamında bildirimlerde bulunmaktadır.” Denilmekteydi.

Gerçek ne Sivas’ta kaygı verici bir durum ne de Hıristiyanların öldürülmekle korkutulduğu doğruydu. Sorun, ulusça yapılmaya başlanan gösterilerden kaygılanan ve bunu amaçlarının gerçekleşmesine engel sayan Hıristiyan azınlıkların, yabancıların ilgisini çekmek için bilerek yayınladıkları düzmece olaylar olarak kabul etmek gerekir.

O günlerde bütün ulusun İngiliz Muhipler Cemiyeti’yle birlik olarak İngiltere’den yardım istenmesinin, bu dernek adına Sait Molla imzasıyla bütün belediye başkanlıklarına bir telle bildirildiği ve telin etkisini kırmak için ulusu gereği gibi aydınlatmakla birlikte, hükümet katındaki girişimlerimi de öğrenmişsinizdir. Bundan başka 27 Mayıs 1919 günü “Türkiye Havas Royter”adındaki ajansın toplanan saltanat şurası konusundaki, “bütün üyelerin düşüncesi Türkiye’nin büyük devletlerden birinin yardımını sağlamak üzere yoğunlaşmıştır” haberleri basıp yayması üzerine Sadrazama, “ulusun bağımsızlığını korumaya kararlı olduğunu ve bütün uğursuz sonuçlara karşı en son özveriyi göze aldığını ve ulusun vicdanını yansıtmayan haberlerin kaygılandırıcı tepkiler doğurduğunu” yazmakla birlikte bütün ulusu da bu durumdan nasıl haberli kıldığımı başka bir konu nedeniyle söylemiştim.

** İstanbul’a Geri Çağrılışım **

8 Haziran 1919 da İstanbul’a geri çağrıldım.

Anadolu’ya geleli bir ay olmuştu. Bir süre içinde bütün orduların birlikleriyle ilişki ve bağlantı sağlanmıştı. Halk, elden geldiğince aydınlatılarak uyarılmış, ulusça örgütlenme düşüncesi yayılmaya başlamıştı. Durumu, artık bir komutan yönetmeye olanak kalmamıştı. Yapılan çağrıya uymak, ulusal örgütleri ve eylemleri yönetmeyi sürdürdüğüme göre, kişisel olarak başkaldırı durumuna girmiştim. Bundan başka uygulamaya karar verdiğim girişim ve eylemler köklü ve sert olacaktı. Bunların bir an önce kişisel olmaktan çıkarılması ve bütün ulusun birlik ve dayanışmasını sağlayacak ve yansıtacak bir kurul adına yapılması çok gerekliydi.

N U T U K ‘ TAN………….sayfa 21/25…. (devam edecek)