Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bilim Adamlarını Tanımak……………………………11
Charles Darwin…….1809…1882
Düşünce tarihinde pek az bilim adamı Darwin ölçüsünde tepki çekmemiştir. Evrim kuramını içine sindiremeyenler onu hiçbir zaman bağışlamamışlardır. Günümüzde bile, “ maymunlarla akrabalık bağın anne tarafından mı, baba tarafından mı? ” diye dalga geçenlerin sayısı az değildir.
Yaşamı boyunca sürekli horlanan bir bilim adamıdır Darwin. Kendisine ilk horlayanın da babası olması adeta bir rastlantı gibidir. “Seni, anlaşılan ava çıkma, köpeklerle eğlenme ve fare yakalamak dışında hiçbir şey ilgilendirmiyor! Kendi geleceğin ve ailen için yüz karası olacaksın! ”
Geleceğin yüz karası olacak kişi biyolojinin en büyük yapıtı “Türlerin Kökeni’nin” yazarı, tüm çağların sayılı bilim adamı olmuştur. İngiltere’de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Sekiz yaşında annesini kaybeder. Babası onun yetişmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bir doktordur. Dedesi Erasmus Darwin evrim konusuyla ilgilenen önemli bir doğa bilimcisiydi. Okulda kendisine “haylaz ve aptal” gözüyle bakılırdı. Tüm dikkatini derslerinin dışında kendine özgü ilgilerine ayırmış, hayvanları, özellikle böcekleri merakla izlemeyi alışkanlık edinmiştir. Küçük yaşta onu saran bu ilgi ileride belirlenecek üstün gözlemleme yeteneğinin itici gücü olacaktır.
Ünüversitede ilk iki yılı tıp dalında başarısız geçer. Babası hekim olmak istemeyen oğlunun hiç olmazsa din adamı olmasını istemektedir. Edinburg Ünüversitesi’nden Cambridge Ünüversitesi’ne geçen Darwin teolaji ilminin yanı sıra yine böceklere olan ilgisini sürdürür. Bu arada botanik ve jeoloji derslerini de izlemektedir. 22 yaşında eğitimini bitiren Darwin kilisede görev almaktan kaçınarak iki yıl vaktini boşa geçirir. Güney Amerika’da bilimsel gezi yapacak kraliyet gemisine doğa araştırmacısı olarak alınır. Beş yıl süren zorlu bir uğraş sonucu dünyanın bilinmeyen pek çok kıyı ve adalarında canlı türlerine ilişkin fosil ve örnekler toplar.
Değişik çevre koşullarında türlerin nasıl oluştuğu konusunda önemli ipuçları bulur. Ülkesine döndüğünde de topladığı bilgi ve örnekleri açıklamak için işe başlar. Evrim konusunda yerleşik inançlara ters düşeceğini bildiği için, ön yargılarla tersleşmekten çekinir.
Darwin incelemelrinde türlerin sabit olmadığını, uzun, çok uzun süreli de olsa çevre koşullarına göre değiştiğini anlamıştır. Evrim denen bu değişimin düzeneği neydi? Canlılar için yaşam bir var olma savaşıyla yok olma savaşıdır. Bu savaşta güçlüler karşısında zayıf kalanlar yok olup gidecekler; çevresiyle uyumsuzluğa düşenler elenip yok olurken, uyum sağlayanlar çoğalıp artacaklardır. Doğa seleksiyon evriminin itici gücü, ilerlemenin dayandığı düzenektir.
Çağlar boyunca insan kendi kökenini düşünmüş, merak etmiştir. İlkel toplumlarda bile kendini açığa vuran bu merakın özellikle mitoloji ve dinlerin oluşumundaki etkisi inkar edilemez. Evrim kuramının dayandığı iki temel nokta vardır. (1) Canlılar dünyasında yeni türlerin oluşumuna yol açan sürekli ama çok çok yavaş giden bir değişim içerir. (2) Doğal seleksiyon dediğimiz itici düzenek… Canlıların üreme biçimleri ne olursa olsun, geometrik dizgiyle çoğalma eğilimindedir. Bu dizgede türlerin artışı aşağı yukarı sabit kalmakta, canlının yaşam savaşı ilkesine denk düşmektedir. Canlıların bir türü, hatta bir aileyi oluşturan kişilerin bile az ya da çok belirgin farklılıkları sezilir. Bu doğal seçimin sonucudur. Belki doğal seçim olmasaydı bu farklılık olmayacak, canlı türler bir fabrikasyon imalatı kadar birbirlerine benzeyeceklerdi.
ÖZET ALINTIDIR………………………(Renkler ve Yaşam)
