Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bilim Adamlarını Tanımak………………………….10
John Dalton……..1766…1844
İnsanoğlu maddenin atomlardan oluştuğunu Antik Yunan döneminden beri biliyordu. Aristotales’in “yetkin göksel nesne” dediği buydu. Atom fikrini ilk ortaya atan Democritus olmuştu. Ona göre maddeleri oluşturan bu görünemeyen en küçük maddelerdi. 19. yüz yıla kadar bu düşünce hiç değişmeden gelmiştir.
Dalton modern atom teorisini ortaya atan ilk bilgindir. Atom kavramına bilimsel kimlik kazandıran Dalton İngiltere’de dokuma işçiliği yapan yoksul bir köylünün çocuğudur. Küçük yaşta dini eğitim yanında matematik, fen ve gramer eğitimi yapan bir tarikat okulunda eğitim görmüştür. Özellikle matematikte seçildiği üstün zekasıyla, daha 12 yaşındayken yetkililerden kendi okulunu açmak için izin koparmış ve orada matematik dersleri vermeye başlamıştır.
İrlandalı bilim adamı Boyle havanın birkaç gazdan oluştuğunu söylemişti. Daha önce de Lavoisier ve Priestley gibi bilim adamları havanın oksijen, nitrojen, karbondioksit ve su buharından oluştuğunu tespit etmişlerdi. Dalton gazların karışımı üzerine bir çok deney yaptı.
Bu deneylerde hava için gerekli gazların sürekli aynı miktarda olduğunu anladı. Kimyayı ve kimyasal çözülmeyi tanımlayan ilk kişi Dalton’dur. Kimyanın başlıca işlevi maddelerin parçalarını birbirlerinden ayırmak ya da birbirleriyle birleştirmektir diye tanımladı. O güne kadar kimyasal bileşiklerin el ve göz yordamıyla yapılmasına karşın konuya açıklık getirerek hangi maddelerden ne oranda kullanılması gerektiğini hesaplayarak önemli bir adım atmış oldu. Bu işlevi yapmak için maddelerin atom ağırlıklarını hesaplamayı ve onları ağırlık sırasında bir düzene koymayı başardı.
1793 yılında kendisine Machester Ünüversitesi’nde okutman olarak görev verildi. Matematik ve fen dersleri öğretim görevini sürdürürken, Manchester Yazım ve Bilim Akademisi’ne üye seçildi.
Dalton sıra dışı bir yaşam sürerdi. Kendisi renk körü olduğu için tıp dalında renk körlüğünün adı onun ismine izafeten “Dalton hastalığı” olarak kullanılır. Hiç evlenmediği ve sıra dışı bir yaşamı olduğu için, çevresindeki kişiler onu güzellik kavramını anlamayan, kadınlardan kaçınan birisi olarak anlatıyorlardı. Oysa o Londra’dan kardeşine yazdığı mektupta, “Bono Street defilelerini hiç kaçırmıyorum. Beni sergilerden, giysilerden çok güzellerin gözleri çekiyor. Bazıları öylesine dar giysilerle çıkıyorlar ki, vücut çizgileri tüm incelikleriyle ortaya dökülüyor. Bazıları da geniş şalvar ve pelerinlerle adeta uçarak yürüyorlar. Nasıl oluyor bilmiyorum ama güzel kadın ne giyerse giysin fark etmiyor; giyim kuşam başka, güzellik başka” diyordu.
Dalton’un çalışmalarıyla kimyanın matematiksel nitelik kazandığı, bir bakıma fizikle birleştiği söylenebilir. Maddenin elektriksel olduğu düşüncesini de ona borçluyuz. Çağımızda atom enerjisine ilişkin tüm çalışmaların kökeninde onun imzası vardır. Dalton, günümüzde de süren etkisiyle bilim dünyasında saygın konumunu korumaktadır.
ÖZET ALINTI………………………( Renkler ve Yaşam)
