Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Grup arkadaşım gününüzaydın olsun, herşey gönlünüzce olsun :)
Sevgiler yüreğinize
***
İçimizdeki ‘Ölümsüzlük İksiri…’
05.12.2009 20:12:11
Çocukluğun şen şakrak dönemlerinde unutalı, tüm şiirlerde olduğu gibi şimdi orada büyüyecek hayallerim, sevinçlerim, mutluluklarım bir bebeğin saflığıyla uyanıyor önümden…
Kafamdaki yıldızlardan seyrettim mavi gezegenimi. Bir süre zamana meydan okuyan gücün, muhteşem sanat ustalığını izledim. Dünyayı yaratan güç ve kuvvet neyse, cenneti yaratan güç ve kuvvet aynı olmalıdır diye düşündüm. Büyük bir aklın ve gücün ortaya koyduğu bu eserin mükemmeliyetine kimsenin diyeceği yoktur…
Bu hal ile cebelleşirken, o an içimden fişek gibi bir çocuk fırladı… Kendinden emin, özgüveni aldıkça, içimde yıkıcı bir şeyler düzeldi ya, asık suratım neşeli bir tebessümle aydınlandı. Hayra yorulan bir düş müydü, bir süre sonra güneş parlayan ağaç tepelerin mavi bulutlarında bizi baş başa bıraktı.
***
'Dirilik Suyu' denilen Abı-ı hayat, Zulmet diye tanımlanan karanlık ve bilinmeyen bir dünyada gizlidir. İskender de Bengi suyunun peşinden Zulmet'e kadar gider; ancak onu elde etmeyi başaramaz. Onun adıyla ilgili Bengi su, yaratıcı başlangıç sayılan ilk karmandan (kaos - sudan) , dirilik verme, sonsuz yaşatma, ölümsüzleştirme imlerini alıp, kendinde saklamıştır. Bu anlamda Bengi suyu simgesinde, yaratılış mitinde olan başlangıç gibi, ilk suyun izlerini bulmak mümkündür.
Divan Edebiyatı’nda bilindiği üzere, klasik şiirlerde sevgilinin dudağı da âb-ı hayat olarak bilinir. Ki sevgilinin dudağı âşık'a can verir. Âşık, bu pınardan istifade etmek ister, onda hayat bulur. Sevgilinin dudağının etrafındaki siyah tüyler de karanlıklar ülkesidir.
***
Bugünlerde bastırılmamış bir isyan görsem, ruhu iğfal edilmiş, barışık olmayan insanlarla karşılaşıyorum. Zamanın kısıtlamalarında, anı yaşamak uğruna, birçok şeylere özenti aldı gidiyor… Hem insan doğuştan kendisine bahşedilen ne kadar güzel hasleti varsa, hepsini birer birer terk ediyor…
Yaşayan her insanın farklı farklı kendi özgünlüğüne göre eksiklikleri vardır. Biz insanlar aslında hem çok güçlüyüz, hem de çok zayıfız. Öyle ki bir kedi bile kıyafete, pabuca ihtiyaç duymazken bizler, hem üşürüz hem yanarız, yani zayıfız. En güçlü yanımız duygularımız. Hayat, ölüm olsun birçok şeylerin sır olarak kaldığını biliyoruz...
Kendi odasına çekilmiş kalemim, penceresinden yağmurun yağışını, şimdi camdan izlerken ne üzgün ne ağlamaklı bir manzaranın huzuruyla, güzelliğinizin yararına kullanabileceğiniz birçok özellikleri de bünyesinde sakladığına çok geçmeden anladı…
Efsanelerde ölümsüzlüğe ulaşmak için arayıp buldukları su, ölümsüzlük iksiri aslında hep içimizde. Farkında olmadığımız, insanoğlunun sürdürebildiği varlığının bu dünyaya yabancı olması…
Gökmen Yılmaz Erdem