A.Sanat hırsızlığına ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Gönderen: Ergin Bingöl
Tarih: 23.11.2011 16:55
Konu: CUMHURİYETİMİZİN AYDINLIK GELECEĞİNE DOĞRU**KÖY ÖĞRETMENİ(Şiirsel Öykü) **Ergin Bingöl

mUTLULUKLAR SİZİNLE OLSUN!
KÖY ÖĞRETMENİ(Şiirsel Öykü)

Köyler niye çekicidir, bilirmisiniz?
Tek katlı, çatılı çatısız,
Kerpiç, çamur badanalı evleri
İnce uzun minaresiyle,
Doğanın kucağıdır onların yeri...

Kimi düz ovada kıraçta,
Kimi ormanın koynunda
Kimisi de dağların yamaçlarında...
Adil midir değil midir?
Bunun günahı sevabı,
Oraları kuran atalarında...

Böylesi bir çeşitlilik içinde,
Bıyıklarımın yeni terlediği bir yaşta
Çıktım en uç irtifada,
Öğretmen olarak bir dağa...

Benim köyümdü artık burası;
Camii’si vardı ama, minaresi yoktu
Okulu vardı ama; beş sınıf bir arada,
Camii’nin bitişiğinde bir oda...

Kara tahta düşmüş yere yanlamasına...
Bir küçük penceresi var,
Dört bir yanı kağıt kaplama...
Onarmaya çalıştım yok para
Sonunda, bu işi,
Yapmak düştü bana...

Buldum ödünç, bir çekiç, çokça çivi
Ve kırık, büyücek bir cam...
Birde iri kıyım bir öğrenci...

Onardıkça okulu, alıştı elim
V e hızımı alamadım;
Yaptım okulun önüne bir metrelik,
Bir de minare kerpiçten...

Sıra geldi okula öğrenci bulmaya
Kayıtı açarım ama,
Öğrencileri toplayamam bir araya...

“Nerede bu çocuklar muhtar” derim.
Ama muhtar, “Onlar dağda” der
“İndir onları dağdan muhtar” derim.
“Koley değel örtmen,
dağdan indirmek onları” der
“Eee n’olacak peki şimdi” derim.
“Kısmetinde ne varsa okutacan onları” der.
Çıkar sinirim tepeme;
“Yok muhtar, sen indireceksin,
dağdan düze çocukları...”derim ona
“Olmaz örtmen aç kalır davar,
olmazsa çocuklar” der bana
“Ya sen olmazsan n’olur muhtar? ”
“Yine olmaz örtmen”der
“Olur muhtar olur,
gelir jandarma alır seni,
bak nasıl olur”derim ona
“Örtmen bey yapma”der
“Seç hangisini seçersen muhtar! ! ! ! ”
Bakar ki, bu iş zor,
Çarıklı erkanı harp edasıyla,
“Ne demek örtmen bey,
iner çocuklar dağdan,
tabii ki, gelirler okula...” derken gülümser
“Ha şöyle muhtar,
imana gel böyle işte! ! ”derim ona
“Sağol örtmen bey, görevimiz” der bana

Çocuklar iner dağdan düze...
Kiminin eline kaval,
Kimini sırtında kepenek,
Suratlarını basmış bir benek

Eylül oldu,
Otuz oldu okulun mevcudu
Tuttum çanın kulpunu
Sıra olduk,
Camii’nin toprak avlusunda
Ve girdik;
İçi gıcırtılı sıra dolu,
Camii’nin bitişiğindeki odaya...

Ben, kırık dökük bir masada ayakta
Çocuklar, üçer beşer sıralarda oturmakta...
Hem müdür, hem de öğretmendim okulda
Ve KÖYÜN ÖRTMENİ ydim artık,
Bir başıma köyün orta yeri meydanda...
11 / EKİM / 2006
İSTANBUL

Ergin Bingöl