Bu cinnet alemi gridir..
aĞlasan gri akar göz yaşların...
buzların mordur...
çünkü intihardır aşkın...
odam mordur benim
yerlerse gri...
..
Gri havalarda tutar deliliğim,
Durup durup sebepli, sebepsiz ağlarım,
Bir yanım beyaz, bir yanım siyah,
Biribirine karışıverir renklerim.
Beyazım siyaha koşar boyuna,
Kime ne,
..
Gri bir sonbahar gününe uyandım İstanbul’da..
Ters başladı gün; her zaman akşam olan ders, karanlık bir sabah’da oldu..
Toplum uzmanı hoca’nın toplum düşmanı gri dersiyle, kafam griyle doldu..
Onlarca genç insanla dolu derslikte; karanlık çökmüş dersliği, kenti aydınlatan da yoktu..
İki gündür cebimde beş yüz elli kuruşla, avareyim İstanbul sokaklarında..
Yüz doksan lira alacaklı olma düşüncesi de inandırıcı gelmiyor bu kentin yalnızlığında..
..
Kırmızı bir düş yine
Benim düşlerim hiç pembe olmadı ki zaten
Gri bakışın beliriyor
Kırmızı bir perdenin ardından
..
sadece hüzünlenmekle yetiniyor ruh halim. gidişinin ardında kalanlarla eğlendiriyorum kendimi,biliyor musun! bir kadeh şarapta boğabilirim aslında seni.. ve komşu kızı her penceremde seni görmenin tarifsiz sancısıyla salıveriyorum gözümdeki senleri.. öylece düşüyor kucağıma avuçlarıma.. tıpkı saçların gibi ve bir şey daha var komşu kızı sokaklar artık bana dar geliyor geçtiğin adımlarda yitiyorum kaldırım taşlarıydı arkadaşım müsade isteyip oturuyorum seni soruyorum bugün ağırladınız mı? hayret! ! hiçbiri senden bahsetmiyor karışmış mahallenin tozu dumanı ölü gibi hepsi soguk buz kesmiş tıpkı ben gibi gri bir suret görüyorum aynada, baktığım bu ben biraz kirli elime yüzüme bulaşmış yokluğun keskin bir hasret kokusu sinmiş göz kapaklarım ağır, zihnim hatıraları ağırlar,ellerim sana sağır...
..
İçimde gri bir bulut ve sensizlik canımı acıtan....
Tutunabildiklerim hiç olmadı ve sende yoktun aslında....
Benim aşka kayıtsızlığım, senin beni yok saydığın umursamazlıktı akılda kalan.....
Sen sevdinmi ey yar! !
Canın yandımı kanadımı yüreğin benim kadar.....
..
Oysa neşeli başladım güne,
Bir anda ne olduysa? geçmişi anlatan içimde,
Gri oldu yüreğim sanki, birazda sağnak!
Kendi sesimi dinliyorum yine tek başıma…
Bir gemi geçiyor uzaktan, Takıldı gözlerim.
Endamlı gidişi, cilveli,köpük köpük, 14’den… 35’e,
..
Kalk şimdi meydan oku hayata
kara gözlerinle
en namert anların
intikamını alarak üstüme
bir affet mağduru utangaçlığıyla
bak gözlerime
gri yağmurdan kirlenmiş saçlarıma
..
Toprağın uyanışıdır suya,
Vakit kışa hazırdır artık,
Üstümde gri bulutlar,
Bir o kadar karanlık...
..
Güneş’ten aldım biraz,yıldızların kırıntılarını Ay’ın gri noktalarını çaldım..
Gri diyorum kararmadı içim daha çünkü..
siyah; kapkara,kara; gece, sessizlik ve yalnızlık demekti..
Korkuyorum şimdi..
İçime damıttığım güneş an be an yakıyor canımı
Soğuk sular dökündüm, fırladım sokaklara nice gri sıfatları üstüme alarak…
baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı ….
..
Tahterevallinin şu iki kolu
Hayatımız iniş ve çıkış dolu
Bazen renklidir, bazen gri tonlu
Ve istikametimiz mezar yolu
..
Gri bir yalnızlık çöküyor akşamlarıma
Bir yabancı bu yalnızlık
Şehrin gri sokaklarında kaybolan
Bulamayan bir türlü adresini
Amaçsız sağa sola koşturan
Ve tüm ışıksız bulvarlarda
Herkes sözbirliği yapmışcasına
..
Sarar zifiri karanlıklar sensiz yanımı, diğer yanım mengenede
Ağır mı ağır deli bir ızdırap çöker, göklerdeki gri bulutlar gibi.
İçli gönlüm feryat zinciri, aşktan yanan niyetim sabır ipine dizili
Bir çift el acımaz sokar beni cendereler içine, her yer hüzünlü.
..
Gitme zamanı gelmişti
İmkânsızlıklar içinde
Aranan aşkın sancılı kollarından
Alabora olmuş duygularım
İsyan edercesine vuruyordu
Yosunla kaplanmış kıyılarıma...
..
Uzadıkça uzuyor aramızdaki gri zamanlar
Ne sen farkındasın bunun, ne de dışardaki rüzgar
Oysa birlikte ayartmıştık seninle ayışığını,
Birlikte susmuştuk; susunca içimizdeki martılar...
..
düş yanığı renginde közlenip küllenen
sislerin gri, mat rengiyle içime çöreklelen
peşinden koştuğum labirent sokaklarda
ayrılık şarkıları şimdi, şimdi seni söyler!
..
fistanımın cebindeydi tüm hayallerim
köy güzeli gibiydi tüm umutlarım
kentin duvarlarından kopmuş sevdiğim
sonradan öğrendi tesadüfen geçtiği yüreğim
yoklukta yaşadığım zenginlik akar kalbimden
bir gülümseme satın alırken tüm alınmazları
..
Yine Ekim, yine yalnızlık, yine hüzün
Şehrin sokakları kirleniyor, hava isli, puslu, gri
Tüm o kirli işlere değmek istemiyor insanın elleri,
Şimdi ölümü düşünmeler mümkün!
..
Renksiz yaşadım.
Gri bir odada
kırpık fısıltılarla
kendisine baktığımda solan bir kadınla konuştum.
Seslerimiz istiridye beyazıydı, canavarlarımız
toz topakları gibi soluk.
Ağaçlarımdaki yapraklar kirlendi.
..
Bir anlaşmazlık var
Renginin grisinde bu aşkın / oysa planımız başkaydı
Niyetimiz pembeden başlamaktı / şaşkın bir pembe olacaktı
Yani açık pembe / gözyaşın düştüğünde koyulaşan cinsinden
Hadi vazgeçtim hepsinden
Bu griliğin sebebi ne
Hangi renk pembeyle karışınca gri olur
..