GRİ ŞİİRLERİ

GRİ ŞİİRLERİ

Zeynep Erdoğdu

Yıllar önce sürgün edildim annemin kucağından. Bebektim ağlıyordum. Ağlamalarım konuşmalarımdı. Duymadılar sesimi. Anlamadılar ağlattılar. O zamanlar öğrenmiştim sürgünün acısını. Büyüdükçe büyümüştü sürgün de benimle beraber. Başka sürgünleri de peşine takarak. Yıllar olmuştu sürgüne çıkalı. Unutmuştum artık sıla neresi. Sürgün yürüyüşlerimden birinde neresi olduğunu bilmediğim bir yerdeydi bedenim. Uzun uzun baktım neresi olduğu bende meçhul yere. Sebepsiz susuşlara gebeydi dilim. Tanıdığım bir bakış karşıladı beni. Sesi yabancı, yüzü yarı aşina, sesi tanıdık bu kadın tuttu ellerimi. Unutulmuş bir şey vardı ellerinde bana teslim etmek istediği. İlk kez yanmıştı ellerim. Ama canımı acıtmıyordu bu yangın. Oysa yıllarca bana yanmak acı verir demişlerdi. Oysa ben şimdi acıdan çok adını hiç bilmediğim bir duyguya doğru yolculuktaydım. Öyle bir dalmıştım ki tanıdık bakışlara. Bir anda yer değiştirmiştim, neresiydi burası hiç bilmeyecektim. Dolaşmaya koyuldum avuçlarımdaki ısıyla. Hiç tanımadığım renklere ev sahipliği yapıyordu burası. Oysa ben sadece siyah ve bekli de arada bir gri olur hayat sanıyordum. Oysa ne çok yanılgıdaymışım. Ben her şeyi bilirdim ya. Peki, şimdi ne oluyordu da bildiklerimin aslında hiçbir şey bilmediğim olduğunu görüyordum. Sıcaklık bazen yakmazmış. Aksine ısıtırmış yüreği. Renk dediğin bir siyah bir gri değilmiş. Beyaz olurmuş, kırmızı bakar, pembe severmiş insan bazen

Tarih: 27.07.2009
Saat: 14:28
..

Devamını Oku
Pınar Pınar

Ey giden acımasız günler...
Bilmezdim ki bir gün bu mavi şehirde gri geçmişimi bana sunacaksınız..
O gri şehri burda ayaklarımın altına atacaksınız..
Gözlerine kurban olduğum sevgili,
Boğazın bir yanı sen diğer yanı ben olmuşsuz haberimiz yok...
..

Devamını Oku
Ferit Burhan

Gri bir gözyüzü,
Üç beş martı volta atıyor,
Yağmur direniyor bulutsuzluğa,
Yalnızlık burnu havada caka satıyor,
Ve yanaşıyor sefil umutsuzluğa,
Gri bir gökyüzü...
Pembe, kırmızıya beyaz katmakla olmuyor,
..

Devamını Oku
Mehmet Raşit Er

Gri Kent

Evler yığın, yığın.
Kent gri.
İnsanlar aceleci işleri acil.
Koşuşturma trafik hırla.
Gidenler gelenler durup bekleyenler.
..

Devamını Oku
Kadir Uyguner

Kıraç vazgeçmediği Hayat
Sulamanın olmadığı Gri yağmurlarla sulanan Hayat
Başak kokulu saçlarına bir kez dokuna bilmek hasreti içimde
Hep Gri Tanrı yolunda savaşmak gibi…
Ağlamayıp Susmak…
Yaralı Şahin Gibi Çırpınıp Yaşamamak
Hayatı Hep Anmak
..

Devamını Oku
Utku Yeğen

gözlerim görmüyor değil.
sadece uzaklar 0,75.

ama renklere uzağım.
mesela;
yeşil kabanın benim için koyu gri,
kırmızı rujlu dudakların koyu gri,
..

Devamını Oku
Mahsum Onar

Sigaranın dumanı bile artık mavi değil namussuz
Gri, kirli
Hatırladım seni
Sevgili
Namussuz, gri ve kirli
(!)
..

Devamını Oku
Gri Mimosi

keşkeler varsa bir yerlere sıkıştırılmış
beyaz yada pembe olunamazmış,
gri ara renktir hep, ait olamamış bir yere
onun içindir benim sevdam gri ye...

neden gri yim siyah değilde
çünkü 'iyiki'lerim de var derinlerde bir yerde
..

Devamını Oku
Su Eda Gümüş

Kalbimin sağanağına yakalanıyorum. Çılgınca koşarak sığınacak bir yer arıyorum. Hiçbir çatı üzerimi örtmüyor. Sel akan sokaklarda, nehir gibi akan yağmurun altında kalıyorum. Kaçtığımsın, sığınmak isteyip de sığınamadığımsın. Her damlayla toprağımda binlerce filiz verip çoğalansın. Oysa hayat bulmayasın toprağın kalbinde öylece solasın diye nicedir tarlaları çoraklığa kuraklığa kiraya vermiştim. Sürüp, bakmadığım topraklar erozyona uğrar, kayalara taşlara sırtını dayar zannetmiştim. Oysa bu suskunluk, nadastaki tarlalarının bereketini, yağmur olup getirdi. Altın rengi başakların boyun büken taneleri gibi boynum bükük kalıyordu yağmurlara. Her içimden geliş geçişlerin bir hayalden öte ruhumun dokunacağı kadar gerçek yapıyordu seni. Yanımda olan insanların dokunamadığı yerlere sızıyordun bir yağmur damlasının yerle buluşmak için gösterdiği telaşın çabukluğunda. İşlediğin hücrelerimi dolduruyor sığmıyor taşıyordun. Yağmurun bulutlara sığamayıp kendini yeniden bulutla buluşturmak için çıktığı dolambaçlı yollarda karşılaşıyordum seninle. Ayın büyüsüne kapılmış denizin onun peşine takılıp sınırlarını aşması sahili özlemle koynuna alıp sarılışı gibiydi haberin olmadan yaşadığım özlem dolu buluşmalar.
Ayın ışığını gölgesine alan gri bulutlar çıkar gelirdi özlem dalgaları kalbimin duvarlarını okşadığında, içini içime döker gibi bir sağanak başlardı, en küçük kelimelerle konuşur buluta olan aşkını anlatırdı. Kavuşmalarında ve ayrılıklarında çoşan duygularının ifadesiydi yeryüzüne topraklara dağlara taşlara derelere denizlere çiçeklere böceklere karışan su zerreleri. Kimi zaman sadece saçlarımı ıslatan kimi zaman sırılsıklam tüm varlıkları kollarına alan sağanaklar geçiyor kalbimin üzerinden. Kalbimin her hücresinde sen. Ruhum bi mecal kalıyor içimden sen gelip geçerken, sağanaklar ayaklarımı kesiyor, ben sığınacak bir çatı arıyorken. Arayıp ta her arayışta kendimi gri bulutlarla baş başa buluyorken. Yağmurun minik elleri tutuyor ellerimi, dokunduğu bedenimden sızıp ruhuma en sessiz kelimeleriyle, unutmak diye ayrılık diye bir şey yok bu bizim yalanımız mısralarını fısıldıyor, tüm şarkılar ayrılığımızı belgelerken yağmurun sesi yüreğimin bulutlarda yankı bulmuş haykırışları, yalanlıyor tüm şarkıları tüm mektupları tüm kırgın mısraları. Sen görünmez bir bedenle bedenime dolanmışken ruhunun yansımaları halen ruhumda suret bulurken yüreğim hala yüreğine bıraktığım parçası için böyle ağlarken ayrılık kelimesi bir yalan oluyor biz cümlesinin sonuna eklenmiş. Hayat eteklerini sürüyüp giderken en gerçek haliyle, senden kalan tek gerçek oluyor bende kalan yağmur yüklü bulutlar.
..

Devamını Oku
Melahat Kırtekin

hayat mı bana ,ben mi hayata yakışmadım,bilmiyorum.aynı yöne bakmayı,birbirimizin zamanına sızmayı başaramadık.ben ona uzaktım o bana noksan.taşıp durdum onun boş görünen dolu bardağında.ona her yaklaştığımda azaldığımı farkettim.ondan her uzaklaştığımda ise mağlubiyetimi.güneşi güneşim olamadı.hiçbir vakit dünyanın aynı yüzünde karşılayamadık sabahı.o ay ile mehtabı meşk ederken,ben güneşin ışığı ile şarj ettim ruhumu.ben ay ışığına hüznümü defnederken o güneşin aydın yüzüne meftundu.ne aynı kaynağın suyu ile ıslandı dilimiz damağımız ne de aynı şifa ile derman buldu yaralarımız.ne o bana yaraşır bir hayattı ne de ben ona yaraşır bir yol arkadaşı.

yanılıyorum.ardarda belirsiz bir yanılma hali ile uğraşıyorum.tüm tahminlerim falso kaybediyorum
yaşama ilerlediğim yollara,inanma gücümü kaybetmek ile karşı karşıyayım.yalnızlıktan şikayet ediyorum.güneşsiz ve susuz bir fesleğenim.bir dokunuş hissetmeyegörsün dalım,yaprağım hemen soluyorum.bir mahkumiyet bir hastalık gibi yalnızlığım.

çabalıyorum inanın.sevmek ve sevilmek için.olmuyor.işte kadere olan inancım burada gösteriyor kendini.kader deyip avunuyorum.yaşamak için mecburum.bazı şeylerin üzerini örtüp sorgulamıyorum.evet korkağım.korkmaktan utanmıyorum. kalabalık çıktığım tüm yolculuklar bir yerden sonra hep yalnız devam etti.madem böyle dedim,tüm yolculuklarıma tekil devam ediyorum.varken yok saymak çok daha zordu.toprağında hükmeden çiçekler ne muhteşemdir değil mi?ama koparılmaya görsün sayılı gündür ihtişamı kurur,solar,dökülür.o manzaraya şahit olmaktansa kuru çiçekler biriktiriyorum artık.

..

Devamını Oku
Faruk Tekin

Siyahla beyazın arasında,
Grileşen hayatıma,
Binlerce renk tonuyla geldin.
Şimdi, bırak yaşamayı
Düşüncesi bile korkutuyor!
Ya yeniden deniz gri,
Gökyüzü gri,
..

Devamını Oku
Ayşe Manav

Gri bulutlar
Gelip geçiyor penceremin önünden,
Bir yerlere yetişmek için
Hiç acelesi yokmuş gibi.
Sağanak yağışlarının ardından,
Ağır aksak süzülüyor gökyüzünden,
Penceremden, başka pencerelere.
..

Devamını Oku
Hatice Kelleli

Hayat bu… gurbet okyanusu yalnızca. Ucu bucağı görünmeyen dev bir okyanus bu…Sevdiklerimizin, bildiğimiz bilmediğimiz tüm canlıların yaşadığı gurbet okyanusu bu…İnsanlarsa yüzmekte bu okyanusun alaca renginde…Kimini gizemin göz kamaştırıcılığındaki esrarengiz cam göbeği renginin pastel tonlarındaki meraklı bakışların gölgesiyle bütünleştiren… derinliğe erdiren; ; Kimini sığlarında barındırıp yaşamla ölüm arası bir çizginin ince dokusunun ilmeklerinde sürükleyen…Yaşamın can kırmızısı ölümün yas karanlığı arası…Bazen girdabıyla evirip çeviren alaca karanlığın koyu laciverti karşımızda bazen, durgun sularının yatak misali boylu boyunca serildiği nil yeşilinin huzur hali…Nezaman hangi yüzünü göstereceği belli olmayan gurbet sularının derin engebesindeyiz hepimiz….Var edilende biz yok edilecekte….Denizde mücadele veren yaşayanda biz…Kıyıya vurup yaşamı bitende…
Gurbet okyanusu bu her hareketi ayrı bir fırtına olan… Yaşamaksa okyanusun bin bir renginde adeta… Kimi zaman yağmurlar yağar sert dalgalar geldikçe gelir üstümüze… Dev dalgaların altında kalıp ezilmenin ve meşkatsiz kalmanın hazan sarısı serpilir üstümüze….. Dalganın lacivertine hazan sarısı eklenir.. …Bazen durgunluğun nil yeşiline katılan huzur mavisi…. Sakinliğin tonunda… Girdabın karanlığına eklediğimiz korkunun menekşe moru olsa gerek….Titrediğimiz gri telaş anları…Masmavi enginliğinde denizin umudun beyaz yansımaları sunduğumuz bazen…Doğumun alaca berraklığı ölümün yosun tutmuş kayaların kokusu gibi ağır ve koyu tonunun yorgun kirli yüzü…Kıyıya vurmanın süt tozu; kahve renginin hüznü bazen ölüm… Sarılığın işvesi yıldızların kıyıya vurması gibi bitiş öyküsü… Bazen deniz anasın renksizliği yapışır üstümüze bazen parıltılı pullar içinde taç yapar balıklar üstümüzde..… Hayat bir yunusun deniz ve gökle buluşma noktasıdır bazen…
Masmavi gökyüzünün enginliği,masmavi denizin gri dalgalarının umut esintileri…Hayat okyanusu bu…Gülümsemenin bebek mavisi tadında…Suskun görüntüsünde gizlenen sesinin şeker pembesi karşımızda kimi zaman…Fırtınalı bakışlarının korkutucu marşı bazen sesi…Korkuyla sevgi arası alaca renk cümbüşü sanki bu okyanus… Hayatsa renklerin birleşiminin alaca rengi sanki..
..

Devamını Oku
Saniye Uzun

Kalem kelam yetmez dilim oldu lal
Ömrüm yetermi ki hazırlandı sal
İkinci bahara da sonsuzda hayal
==Gri bulutları kaldır aradan
==Seni bana yazsın yazsın yaradan


..

Devamını Oku
Melis Morsallı

Bu sahil kenarında yürürken derinlerde bir yerlerde yumuşacık bir müzik çalıyor yüreğimde.Heyecanlanıyorum.Daha hızlı yürümeye başlıyorum.Sanki daha hızlı yürüsem uzanıp tutuverecekmişim gibi elini.Sakinleşiyorum sonra bakıyorum ki gerçek bu bastığım yer.Bu sensiz gördüğüm denizin mavisi işte gri.Balıkçı tekneleri ufacık uzaklarda.Acı bir köpek havlaması içimi yakan.Güneş hep bu dağın ardında.Ne zaman doğduğunu bilmediğim ama hep batışı içimi sızlatan güneş.Derin bir nefes alıp yürüyüşe devam diyorum.Bu sevdamı parça parça bırakıp denize salıverip gökyüzüne devam yürümeye.Hepsini bırakmak geçi veriyor içimden.Seni gördüğüm o zamanları, her zaman yanımda olduğun günleri ve hatta olacağını vaat ettiğin günleri.Deniz kabul etmiyor hırçınlaşıyor görüyorum ama bunları benim yanımda taşıyacak gücüm yok artık.Sen bu şehri terk ettiğinden beri çok yalnızım.Bir zaman bana ‘’ bende sen den bir çocuk var artık içimde O’na iyi bak ‘’demiştin.Yalnızlığım simsiyah günleri bıraktı içimde.O çocuk yalnız büyümez ki; Sensiz geçen bunca zaman kimi büyüttü.Sen başka yerlerde gökyüzüne bakıp el sallarken bu sevdayı taşımayan kalbim beni daima hırçın küçük bir kız çocuğu yaptı.En çok bu sahilde neyi arıyorum.Yürüdüğüm yollar bitmez.O hırçın küçük kız çocuğuna bir akşam sahilde gökyüzüne beraber bakalım demiştin.Yüksek yerden aşağı doğru iter gibi yapıp geri kendine çekip sarıldığın o an.O zaman nerde kaldı.Bu sahili bunca zaman yürüyorum o bana sarıldığın yer nerde kaldı.Özlediğim hasret kaldığım bu zamanı dün salıverdim herkes için mavi bana gri olan denize.Deniz kendinin olmayanı kabul etmez vurur sahile derler.Bana geri gelmez bu günler biliyorum.Gelmesin de

Ben bir daha sahilde o yerlerde olmayacağım.
Haziran 2005
..

Devamını Oku
Fidan Aykut

Ağaçlar soyunmuş,
Denize gökyüzünün aksi vurmuş.
Deniz gri,
Bulut gri,
Yüreğim gri...

O da ne?
..

Devamını Oku
Övünç Pehlivan

Kaldırım taşı.
Kırık kaldırım taşının gri rengi…
Gri renkte kulağımdan süzüldü bir damla tuz
elbisesini giyindi yanı başımda
toprağa uzanan okyanus
..

Devamını Oku
Nazlı Nalçacı

Gri gecelerde arındım her şeyden,
Eskisi gibi olumsuz değilim....
Kötü bakmıyorum , görmemek için.
Başka bir pencere açtım.
Kendime ve çevreme.
Bütün olumsuzlukları..
Gri gecelerde bıraktım
..

Devamını Oku
Murat Kalaç

Yine gece...Yine gözlerinsiz düşler gelip vuruyor kapıma.
Yağmurlar yağıyor,siyah...Ve saçlarımda eskiyen gümüşi gri.
Sokak kedilerinin bile sığındığı bir yer vardır.Benimse sığınacağım hiç bir yer kalmadı artık bu şehirde.Sen yine de umursama beni.Yolunu değiştir sokağımdan.
Kanat ve bırak sadece.
Yine gece...yağmur yağıyor...ve gri biraz daha eskiyor...
..

Devamını Oku
Dilek Ülvan

Ve yine kirli gri bir gece...
Buz tutmus pencerem,
içimdeki yangiya asi...

Bilegimde subat renkli kelepçe,
isyanlarim çoktan yikmis köprüleri...

..

Devamını Oku