Dün gece.,
Geçtiğin yollardan geçerken
Bir sevda huzmesine sarıldım ki,
Gözlerimdeki şule, ışık, far senin mi?
Gönlüm yer bükünde hor horlanır
Yedi verenin aya bir bakışı vardı
Dilim sürrealizme gri
Görüyorsun!
Hoşuna varmakta zorlanıyorum
Boşuna kürek sallamalar, menzil meçhul
Ufuktan tan’ı gözleyen kayıkçı gibiyim
Yabancım oldu yadırganan nidalar
Fligramını koysun diye güneş
Göğsüme hazanı oturttum
Kulaklarımda çınlayan
Muhabbet türevleri
Okyanus beni çağırıyor!
(Vermeyecek, biliyorum!) Vereceğim diye
Düşlerimde sığındığım., O şatafatlı evleri
Görüyorsun değil mi?
Hoşuna varmakta zorlanıyorum
Doğudan enzimleşen bir nem buharda
Hani derler ya; Allah biliyor, yukarda.,
Yağdıkça musibetler üzerime, şu darda
Alırken “la havle.”, verirken “Rabbi yesir.,”
Sabır iklimini soluyorum..,
Yoksa, velilerin kapısını çalacağım
Bahrime hidayet duası atsın diye
Sormak caiz mi Ey Yaratan?
Zihnimi bulandıran
Bu keşmekeş
Niye? ? ?
14.03.2007
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 14.3.2007 11:32:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hakkın diliydi., Rab ile konuşmayan kim var? Dilencinin sözüyle, yüzüme sürülen Lahuti sözlerdi., Şimdi canımı acıtan! Yürürken koşarken görmediğimden mi? Fakrı zarurette, o kadar perme perişan Bir yudum sevgiye susamış sürünen Yunusun duasıydı o affa mahzar., “Ben nefsime zulmettim.! ” Ne kadar çok okunacak kitap var! Kulağı kesik belleğin gaipten haberlere Acil ihtiyacım var, çok muhtacım! Can pazara çıkmadan evvel Hüsnükabule şayan ..., dua..,
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!