**Granül (parçacık) Şiiri - Yorumlar

Aslı Şahin
222

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ben
Tüm üretimlerden arda kalan bir hurda yığınıydım
Çelik özünde
Sen
Gecenin çığlıksı aydınlığı
Tufalde parlayan ateş
Eridim de serinlik aramadım hissinde

Tamamını Oku
  • Ali Niyazi Gül
    Ali Niyazi Gül 10.05.2008 - 20:01

    Ben
    Tüm üretimlerden arda kalan bir hurda yığınıydım
    Çelik özünde

    Ben atılan çizgilerin, alnı idim, yüz astarında...

    Sen
    Gecenin çığlıksı aydınlığı
    Tufalde parlayan ateş
    Eridim de serinlik aramadım hissinde

    Sen
    zamanlarımın sızlayan ateşi idin, mavinin öpüşlerinde soğumaya çalışırken, diplerde daha yanardım seni soğutmak için...bir damla göz pınarı idi, sol yanımın eksik etek duygularını bastırmak için, ıslanmaya hasret olan karanlığıma, muşta yapıştırmaktı...

    Sonra
    Şu gidiş
    Su oldu döküldü ellerinden
    Tüm süratiyle
    Üzerime üzerime
    Açtım
    Hardım
    Akıyordum hiç olmamış yatağımda..
    korlu inciler oldum dağıldım sokağının kaldırımlarına..

    Fırtınalı bir tufandı, duygularını örttüğün kara çarşafın altına...anlıktı gidişin, nefesin gerisi ötelenmemişti bile...sandalye kayıyordu altımda, oturmanın ötesinde, bayılıyordu beden, benden...kaldırımı olmayan asfaltlarda dikiyordum zamanı, aşkın nefretine...

    Şimdi
    Binlerce granül halinde
    Yenik düşmüş neferlerimi topluyorlar
    Ve yıldız diye gecene
    Beni saçıyorlar..

    ayak bedende ayrılmış, beyin bir tarafta iken toplayamıyordum kendimi...sebil olan sevgimi, hayrat niyetine dağıtıyorlardı, sevdalılara...aşklara tohum niyetine, atıyorlardı gübre sevdamı...zerrelerime kadar çekiyorlardı beni, benden...olamıyordum bir Granül, bitiyordum benden...

    Tebrikler, şaireye...

    Cevap Yaz
  • Ali Niyazi Gül
    Ali Niyazi Gül 10.05.2008 - 19:58

    Ben
    Tüm üretimlerden arda kalan bir hurda yığınıydım
    Çelik özünde

    Ben atılan çizgilerin, alnı idim, yüz astarında...

    Sen
    Gecenin çığlıksı aydınlığı
    Tufalde parlayan ateş
    Eridim de serinlik aramadım hissinde

    Sen
    zamanlarımın sızlayan ateşi idin, mavinin öpüşlerinde soğumaya çalışırken, diplerde daha yanardım seni soğutmak için...bir damla göz pınarı idi, sol yanımın eksik etek duygularını bastırmak için, ıslanmaya hasret olan karanlığıma, muşta yapıştırmaktı...

    Sonra
    Şu gidiş
    Su oldu döküldü ellerinden
    Tüm süratiyle
    Üzerime üzerime
    Açtım
    Hardım
    Akıyordum hiç olmamış yatağımda..
    korlu inciler oldum dağıldım sokağının kaldırımlarına..

    Fırtınalı bir tufandı, duygularını örttüğün kara çarşafın altına...anlıktı gidişin, nefesin gerisi ötelenmemişti bile...sandalye kayıyordu altımda, oturmanın ötesinde, bayılıyordu beden, benden...kaldırımı olmayan asfaltlarda dikiyordum zamanı, aşkın nefretine...

    Şimdi
    Binlerce granül halinde
    Yenik düşmüş neferlerimi topluyorlar
    Ve yıldız diye gecene
    Beni saçıyorlar..

    ayak bedende ayrılmış, beyin bir tarafta iken toplayamıyordum kendimi...sebil olan sevgimi, hayrat niyetine dağıtıyorlardı, sevdalılara...aşklara tohum niyetine, atıyorlardı gübre sevdamı...zerrelerime kadar çekiyorlardı beni, benden...olamıyordum bir Granül, bitiyordum benden...

    Tebrikler, şaireye...

    Cevap Yaz
  • Ünal Kar
    Ünal Kar 10.05.2008 - 19:53

    yüreğiniz ve kaelminiz hiç susmasın dilerim değerli kardeşim...

    her defasında farklı bir anlatım biçimi ile mükememl çalşımalar üretiyorsunuz...

    ve inanıyorum ki...

    Şimdi
    Binlerce granül halinde
    Yenik düşmüş neferlerimi topluyorlar
    Ve yıldız diye gecene
    Beni saçıyorlar

    bu yıldız hiç sönmeyecek...

    saygılarımla...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta