Bir dağ başında ormanını bulamayan ağaca mı
Geceleyin gökyüzüne tutunamayan yıldıza mı
Yoksa ıssız tarlanda bir korkuluk gibi diktiğin bana mı
Söyle ey aşk! söyle hangimize daha çok acırsın?
Sen ki beni tarih kadar eski bir acıyla sınayıp
Yıllardır hasretin koynunda çaresiz bıraktın
Şimdi yalnızlığıyla kapına gelmiş bu yaralı kalbi
Kibir balyozunda bir daha,bir daha ufala istersen!
Aramızdaki bütün noktaları kaldırdığım için
Dilinde cümlenin akışını bozan bir hata gibi durdum
Tam söylenecekken iki dudağının arasında
Sert bir ihtarla, fikrinin kör kuyularına düştüm!
Ne kadar koştumsa peşinden hep boşa çıktı uğraşım
Anladım ki canın nerde isterse orda bırakacağın
Ben savurduğun bir yaprak, sense bir deli rüzgarsın
Sanmam ki varlığım gibi yokluğumda, sende bir iz bıraksın!
Birgün ey aşk! birgün yazıldığın bütün kitaplarda
Okuduğun bütün kaşifler seni aramaya çıkıpda
Gözyaşlarının adası olmuş bu adamı bulurlarsa
Vasiyetimdir! yazmasınlar beni, seninle bir atlasa!
Kayıt Tarihi : 5.3.2008 19:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!