Günlerin kaydırağından inerken düze, bir çivi çakılır narin yüreğimize
Gerçekle düş arası bir yalnızlık torbasıdır gönlümüzdeki, kapılırız düşe
Sesler çoğalır içimizde, telaşla sorarız ‘günlerden ne’ diye takvimlere!
An hüzün, içimizdeki yalnızlık zilidir, çaldıkça gülümseriz yiten günlere
Hangi yanardağın artığı gönlümdeki dağlar, kuşların çığlığı var pencerede
Eskimiş pabuçlar gibi sevdalı gönlüm, hırçın sular akmıyor artık derelerde
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman