Buz renkli bir sabah rastladım sana
Ağlıyordun...
Elinin tersiyle ve umarsızca siliyordun gözyaşlarını.
Korkarak ve duraksayarak yürüyordun,
Kaldırım taşlarından çiçek, çiçek...
Sonra her köşe başında duruyor
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Yıllar önce sonkez görmüştüm seni. Hala ağlıyormusun.. Şimdi yine aynı şehirdeyim, seni gördüğüm sokaklardan yine geçtim. Söz ver demiştim sana, artık ağlayabilirsin, ben sözümü tutamadım. ağlamaktan başka bişey gelmiyor elimden...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta