Hani derler ya,
Sözün bittiği yer diye.
Öyle değildir sevdam, öyle değil,
Sadece dudakta biter sevda,
Acısı bitmez ne içinde, ne yürekte.
Buz ağlar, ama gözyaşı suda kalır.
Güneş gider, ama matemi gecededir.
..
Gökyüzünü kaplayan mavi tabakaya gözüm dalmıştı. Kuşkusuz tapılası bir güzelliği bulunmaktaydı. Huzur veren ayrı özelliği vardı. Ruhumu huzura eriştiriyor gibiydi. Yıldızların kışkırtıcılığı kanıma sıcaklık katıyordu. Böyle bir ortama duyduğum hasretin gitmesine sevinmiştim. Gözlerimi yukarıya devirerek koyu tabakaya; beni böylesine mutluluğa soktuğu için sonsuz teşekkürlerimi sunmak niyetiyle gülümsedim. Karşıdan delilik gibi gözükebilirdi, oysaki umurumda dâhil değildi… Kim umurumdaydı ki?
Ansızın huzur verici olan melodiyi duydum. Etrafıma bakınsam da bu sesin nereden geldiğine dair bir fikre kapılamamıştım. Nereden geldiği, kimin bu sesi çıkardığını fazla kafama takmadım bile. Umurumda olan büyüleyici yapısıyla gecenin bana verdiği mutluluktu. Uzun zamandır böylesine keyifli olduğumu hatırlamıyordum.
Yüzüme, yüzümden boynuma ve oradan da enseme esen rüzgârla kendime geldim. Büyülenmiştim sanki. ‘’Esme rüzgâr…’’ Dudaklarımdan dökülen kelimelerdi bunlar. ‘’Yapma rüzgâr…’’ Girdiğim bu âlemden çıkmama sebep olan rüzgâra kızamıyordum bile. Kızmam gerekmez miydi? Ne yüzle beni uyandırıyordu?
Kederlerle dolan yüreğim neredeyse her gün ağlıyordu. Uyumadan, hıçkırıklara boğularak gözyaşı akıtıyordu. Sebep belirsiz… Kimi ondan kimi bundan… Bardağı taşıran son damlalardı. Yavaşça eriyordum ve sonsuzluğa kavuşmama az bir süre kalmıştı. Öylesine bitkindim ki dışarıya çıkacak mecalim yoktu. Ne oldu, nasıl oldu bilemiyorum fakat sonunda gözlerim sakince kalıp, gözyaşı akıtmadan etrafına ve tepesine bakınıyordu. Sonsuza dek kalabilirdim oysaki hep aynı pozisyonda. Hep bu düşünce beynimi kaplıyordu. Ta ki büyüleyici gökyüzünün karşısında büyülenene kadar. Sonsuza kadar kalabilir miydim acaba?
..
Bir damla gözyaşı
Bir nehir gibi
Çağlayan gibi
Sen gibi
Duygu dolu
Ardı sıra aşk
Sevda kokan
..
Kinlerin doruk noktasına varıp,
İntikamın gazap olarak yağacağı an,
Sessiz sessiz gözlerden akan,
Ateşin üstüne yağmur misali yağan,
Kini öfkeyi bastıran,
Rahmet merhamet simgesi,
Gözyaşı…
..
Damlaya damlaya göl olur derler
Olur olur ama
Gözyaşı damlalarıyla olurmu
Zor bir şey gibi geliyor değilmi
Bir kolayı var tabiyki
Delicesine sevmek ve sevilmek
Sevdiğine kavusabilmek için
..
Erlerin Omzu Çapraz Fişekli
II/:
Mataram silme gözyaşı Shıkh Yahkya,
Ya yaşama ya memata bu yoculuk...
***
Bir tek Bekir’dim ben,
..
Sessiz ahına nâr olan suya hayat yetmez
Bir daha ölmeden olmak içinse yürümek
Sular hayata ramdır kandır çamuru sulayan.
Göç yürüdü, gözyaşı kandırdı korkuları.
..
Her aşkın üstüne gözyaşı düşer
Kızgın sac üstüne düşen ter gibi…
Gün olur, aklına başkası düşer
Yeter ki sen düşme, düşenler gibi!
..
Gözleri çevirip döndüm geriye
Yalnızlık içinde varyetli talan
Sokağa saplandı sayısız riyâ
Ağırdı piyesim yoktu bir bilen
Düşünce uykuya söz göstermelik
Yıldızlar parlamaz ısınmaz çelik
..
Çok mutsuz olabilirsin. Çok acı çekebilirsin. Mahvolabilirsin. Her şeyini kaybetmiş olabilirsin. Hüngür hüngür ağlıyor olabilirsin. Ölmek istiyor olabilirsin sen ne yaşarsan yaşa; Ne kar yağmaktan vazgeçer, ne de yağmur diner. Hayat kendine, gelmeni beklemeden akar gider ve zaman seni asla durup da beklemez. Sen ne kadar gözyaşı dökersen dök, bir yerde insanlar kıskanılacasına mutlu olmaya gülmeye hatta kahkaha atmaya devam eder.
Yani; Çektiğin acıları en derin sen hissedersin. Ve onların verdiği zarar yetmiyormuşçasına kendini öldüresiye hırpalarsın.
Aslında çeker gidersin, herkes kaldığını sanır...!
..
Kendini sevmekle başlar; bir insanı sevebilmek...
Kaçımızın hayatında halâ çocukluk ve okul yıllarından kalma dostlukları var. Kaçımız bir sokak çocuğunun ve bir yetimin yüzünü güldürebiliyoruz.
Kaçımız hiç tanımadığımız bir insanın acısına ortak olup kendi acımız bilip gözyaşı dökebiliyoruz. Kaçımızın sımsıkı sarılabileceği, başını omuzuna koyabileceği, bütün sıkıntılarını anlatabileceği dostları var.
Kaçımız sevdiğimiz birinin doğumgününü kendi doğumgünümüz gibi unutmuyoruz.
Kaçımızın adı yaşadığımız şehrin sınırlarını aştı. Kaçımız gerçek bir dost,
..
Duyulmazken feryadı, Arş'a çıkan ahıdır,
Yârdan ayrı bir anı, en büyük günahıdır.
Bitmeyen sermayesi gözyaşı, gün ahıdır,
Doğru Mecnun olanın, Leyla kıblegâhıdır.
..
Hüzün yüklü sandalı
Küreği dert...
Küreği hasret..
Küreği nefret..
Kime dokunsa dibe vurur
Hangi yöne çekse
Akıntıya kaptırır sandalı..
..
Karanlık gecenin, sırdaşı gibi,
Sevdayla hasretin savaşı gibi,
Yedi harf, üç hece, 'gözyaşı' gibi,
Ayrılık, ayrılık, yine ayrılık!
..
Biraz sensizlik,
Biraz hüzün,
Birkaç damla gözyaşı,
Adı oldu yalnızlık…/S.Ceyhan
..
Sesini duyamadığım her gün için akıttığım bir avuç gözyaşı ve yüzünü göremediğim her saniye için biriktirdiğim kum taneciklerinden oluşan kocaman bir okyanusum var artık...
Hiç bir limana kıyısı olmayan,
Hiç bir haritada yer almayan ve hiç bir pusulayla ulaşılmayan...
Yalnız SANA ve MED-CEZİR'e esir kalan..
..
siyah eşarbı başından düşürmeyen
gözyaşı hiç eksik olmayan
yüzündeki kırışıkları ile gönülleri yakan
gülümsemesi ile umutları yeşerten
..
Azap akşamlarında kavrulma sonucunda
Gözyaşı yağmurları, hayatın en ucunda…
Şakır şakır yağıyor başıma, tüm yıldızlar
Can veriyorum, anla; ecelin avucunda!
..
Sevgili..Gökteki yıldızları,en güzel kızıl gülleri ve bir zamanlar bana ait olan kalbini sunma bana.Pişmanlık dolu yüreğinle ayaklarında bırakıp gitmenin üzüntüleri,saçlarında pişmanlıklar türkü türkü,dönme dönme bana sevgili! ! .Hadi kırdığın paramparça ettiğin yaralı yüreğimin parçalarını topla toplayabilirsen getir bana,koy koyabilirsen yerli yerine izleri hiç belli olmadan,bunu yapabilirsen seni affedebilirim sevgili! ! .Biliyorum senden istediğim şeyin imkansız olduğunu..Ama suçlusu ben değilim ki,kalbime giren,sonra hasret ve hüzün tohumlarını ekip bir anda çekip giden sendin! ! .Ne denli acı ne kadar büyük bende bıraktığın hasar bunu biliyor musun? Yürek yangını,çaresizlik,gözyaşı nedir,uykusuz geçen gecelerin nasıl azap dolu olduğunu sen nereden bileceksin! .Gökteki yıldızları,kızıl güllerini,beni bir hiç uğruna terk edip,başka sevdalara saldığın kalbini sana bırakıyorum,al git sevgili...Üzülme sen bulursun yeni aşkları,senin kalbin daldan dala konan bir kuş misali,uslanmaz sevgili uslanmaz! ! ! .Ben alıştım hasrete,özleme gelme gelme bana geri sakın dönme,affetmem çok zor seni çok zor sevgili! ! ! .Aşk bende duyguların en güzeli sevgi vazgeçilmezimdir.Ben seversem ölümüne olur sevgim,aşk başımın tacıdır ama bilene...Hiç bir kalp oyuncak değildir! ! .Önce ümit verip sonra yalan olan vefasız aşklara isyanım var,onlara bir çift de sözüm; sevmeyi aşkı bilmiyorsanız aşkla dolu kalpleri yaralamayın,bir gün gelir o aşk denilen şey sizide bulur ve en derin yerinizden sizide vurur! .Aşkın ne demek olduğunu,severken terkedilmenin ne kadar acı verdiğini o zaman anlarsınız. Git sevgili git yolun açık olsun! ! ! .Dilerim ki ektiğini biçmeyesin,hem sevip hem de çok sevilesin…
..
Gecelerce yağan, yağmurun arkasından
Kimse konuşmak istemedi...
Gözyaşı damlalarına bakarak
Sevinçle kederi ayırmak, kimin haddine? ! ..
..