Kırkyamaya işledim sancılarımı
Feryat etti desenler
Kıvrandı soluk düş, mavilerde
Yeniden kanırttı acılarımı
Evde dikiş iğnesi
İşte makine dişlisi olduk
Karabasanlar çöktü sırtımıza
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
'... ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen / ve sofralarımızdaki yeri / öküzümüzden sonra gelen / ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız / ve ekinde,tütünde,odunda ve pazardaki / ve karabasana koşulan / ve ağıllarda / ışıltısında yere saplı bıçakların oynak,ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar / bizim kadınlarımız... (N. Hikmet)
Neden kırgın düşer yağmur toprağa,
Neden ağlamazlar bulutlar sessiz.
Ve bir karanlık çöker siyah renginde,
Hayat, kadınlara benzer hep savunmasız.
Kim hayal etti hayal etmeyi,
Kim düşürdü dile yalan sözleri,
Ve geçmiş gölgelerin altında yaşar,
Hayat, kadınlara benzer ağlar gözleri.
Umutsuz insanlar yaşar şehirde,
Çürür dar sokaklarda gizemli doğa,
Ne zaman bakacak ölen kalbine,
Hayat, kadınlara benzer vurulur ağa.
Neden esaretin büyüsü kanlı,
Bütün demirlerin kaderi aynı,
Ölüm basit geçer bütün canları,
Hayat, kadınlara benzer öldürür avı.
Çalar, St. Petro’nun çanları öğlen,
Kilise büyük Şeytanı oynamaktadır,
Bazen de benim gibi yanar azizler,
Hayat kadınlara benzer kutsanmalıdır,
Hayat, kadınlar gibi yaşanmalıdır.
Lermantov
Iste bu kadin olmak! Ama hic olmazsa su son kitayi buraya icime sindire sindire bir daha yazayim, bakayim ne olacak...
...
Kırkyamaya değil
Sokaklara işleyim umutlarımı
Kırk düğüm atayım her köşesine
Martıları yüzümün alına bandırayım
Göğün yüzünü göstersin kanatları
...neler olmuyor ki!...öylesine bir zevk, öylesine bir duruluk, öylesine..olaganüstü gözlem ice ve disa... ne zevkli güzellikler bunlar, dizeler gibi iste! Birden, benim de canim istedi yazmak, ne o ne o, birliktelige kadinin emegini yazmak...dogum emegi gibi, düsünüyorum emegini paylasmak...ne hos olur
tebrikler. sevgiler
Beylik söylemlerle pek çok kadın şiiri yazılır Dünya Kadınlar Gününün etkisiyle...Ama bir iz bırakmaz pek çoğu. Ama sevgili Aynur, usta kalemin burada da belli etmiş hemen kendini. Gerçekçi bir bakış açısı, iyi bir gözlem yeteneğiyle birleşmiş bir de üstüne harika imgeler ve kadına dair duygular eklenmiş olursa işte böyle bir şiir çıkar ortaya. Beni hiç yanıltmayan, okumaktan her zaman zevk aldığım Aynur Özbek dizeleri...Sevgiler ...
şiirin güzelliğini başkalarına bırakıyorum ...
_ da
nedir bu kadınlık kurguları aynur ?
durup durup deşiyorsun derinleri
tasniflerin 'şekli' konular olduğu malum.
Ben insan haklarını da çevrecilik içinde değerlendiriyorum örneğin.
Merkez ve muhit nedir?
Biraz daha açayım.
Çevreden soyut merkez,merkezi olmayan çevre nedir?
'hiçkimsesiz, hiçbiryersiz ben' diye bir şeyim var.Bu yerin dışı var bir de.
Felix guattari çevrecilik hareketini 'başka' diye ne varsa onların hepsine dair ilkeli hareketler bütünü olarak ele alıyor ve kadın hakları konusunu da bu kapsamda değerlendiriyor örneğin.
Ama O' nun bu değerlendirmesi sizin yeni bir tasnif yapmanıza mani değil elbet sevgili arkadaşım.
Diğer konu kadın ve erkek kıyas ı mukassimesi(ikilem) yer veren kısmı şiirininizin benim tarafımdan öyle algılandı. Yanlış olabilir ama öyle algılandı.
Saygılarımla
Ataerkilik mi, babaerkillik mi sorusu ilginç…
Elbette ne o, ne o...
:)
Sonuçta sizinle o noktada aynı şeyi söylüyoruz da şiirimin alıntıladığınız bölümü farklı bir şeyi anlatıyor gibi algılanmış o noktada bence tarafınızdan.
Bu 'ne o , ne o , birlikte 'ldüşünce şeklini kadın aktaracak geleceğe kültürün taşıyıcısı olma işlevi ile toplumlarda. Aynı “ soyun devamı sensin oğul” dediği gibi çocuğuna küçükken.Yani; bu konuda kadına düşen sorumluluğun altını çizmek içindir sadece o dizeler.
Dip not: Çevrecilik hareketinin değil, insan haklarına sahip çıkma hareketinin bir parçasıdır kadının mücadelesi, emeğin mücadelesidir.
Saygılarımla
Aynur Özbek Uluç
Bu şiirin bana 'ihsas' ettiği şey nedir.
“Ey oğul
Soy senin soyun”
Dense de
Kadın taşıyor dölünde
Kadın taşıyor kültüründe
Yarını
Babaerkil mi ,anaerkil mi olalım.??
Ben bu soruyu oldum olası anlayamadım. Çocuk iken de anlayamadım.Şimdi de anlayamıyorum.Evrende olanı olduğu gibi anlamaktan başka bir derdim olmadı zaten.
İnsanlar, eşler ve çocukları..yaşamın devamlılığı. Bundan ibaret.Bu çizginin neresinde bir mutsuzluk varsa orasına bir nokta koymak gerekiyor elbette.
Bu şiirin yukarıya aldığım çıkış noktası benim çıkış noktam olamadı yani yaşamada.
Şiirin diğer kısımlarına geldiğimde buluşuyorum şairle.
Çevrecilik hareketinin bir parçası olarak anladığım kadınların haklarına ve insanca yaşama çizgisine olan kısıtlarının acısını yürekten hisseden birisi olarak.
Saygılarımla
'şiir ne vakit gerçeği kendine yüz eder'
işte cevaplarını aradığım sorulardan biride budur.bir çok sanatçı en başarılı yapıtlarını düş gücü ile gerçeği buluşturup ortaya koymuşlardır,dışardan bakmak, tasarlamak her zaman daha kolaydır. bu şekilde de başarılı eserler üretilir, ama en güzeline bizzat gerçek olanla yüzleştiğinde ulaşır sanatçı.
Nazım Hikmet'in son dönem şiirlerini çok beğenirim, fakat bilakis onun Bursa cezaevinde yazdığı 'memleketimden insan manzaraları'adlı eseri hayatın gerceklerinin ve şairin değişmesini istediği tüm varolanları bizzat yaşadığı bir dönemin ürünleridir,o bu dönem şiirlerinde hayata dışardan bakmamış, bizzat bahsettiği bir çok olumsuzluğu hem kendi yaşamış, hem de o sıkıntıların parçası olmuştur.bu eserleri onun sanat anlayısında en üst seviyedir..
Bir sanat eserinin üretilmesinde atölye aşaması çok önemlidir,şiir için bu atölye hayattır.sanatçı hayatı tüm çıplaklığı ile gözler,yaşar,ona müdahale eder,sanatçının doğruları sanatçının değerleri çoğu zaman yaşadığı toplum tarafından anlaşılamaz,çünkü o bir adım önde olmalıdır,güzele ve özgür olana dair değişimi savunmak sanatçının en büyük güçüdür..
Aslen çok okunan ve çok yorumlanan ama özünde oldukça basit bulduğum çokça çalışmaya raslıyorum butür sitelerde ama şunuda itiraf edeyim ki bu eserini yukarda belirtmeye çalıştığım konular açısından oldukça olumlu buldum,bu konuda daha çok emek harcamanı ve en mükemmele ulaşmanı diliyorum.özellikle şiirinin finalini çok sevdim
'Kırkyamaya değil
Sokaklara işleyim umutlarımı
Kırk düğüm atayım her köşesine
Martıları yüzümün alına bandırayım
Göğün yüzünü göstersin kanatları'
sokaklar ilk çağdan bu yana insanın sesini temsil etmiştir,martılarsa düşlerimizi...
emeğin için sağol...Temel Kurt
Dünkü yazıdınızda belirttiğim bir not vardı.Kadın şair.Şimdi ben bu şiiri okuduğumda-ki bir kadının kadını anlatması-nerede dedim benim göremediğim kadın.Umarım anlaşılmıştır...
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta