Gözüm Arkada Kalmayacak - Garib Çoban

Gözüm Arkada Kalmayacak - Garib Çoban

Dünya çoktan ezip geçmiş insanı.
Özellikle vahşice sevgisiz ve keyfi bir şekilde kendinden kaçırılan nesiller.
Aileleri dünyalık putlarla işkenceye uğrayan çocukluklar.
Ve ne yazık ki on binlerce kayıp insanın arasına katılan insanlar.
En çok sevdiğiniz kişi size ihanet edebilir.
Aldatma tesadüfen gerçekleşmez ve düşündüğünüz sebeplerden dolayı da gerçekleşmez.
Bak, put canavarları öldürmenin tek yolu var!..
Karşılıksız severek onları kabullenmek.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Sevgi söz konusu olduğunda, tutkuyla, ve umutla aranan şey insan hakkında sıra dışı bir alıntı ölüm.
Nefs hikmet boyasıyla putlarla yalanın, sevgisizliğin, vefasızlığın, sadakatsizliğin ipeğini dokumuş maske diye suretlere.
Sebeplerin anlamını göremez, duyamaz olmuş.
Bir körlük romanıdır aynı zamanda insan.
Çağdaş olduğu kadar kadim bir körlük.
İnsan kalabalığının karşısında o kadar çaresiz o kadar yalnız kalmıştır ki.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Kendini anlatmanın hitabından kurtulmak için çevresindekilerin putlarına tutunmuştur.
Bazen birine ihtiyacımız olmaz.
Bu putlarıyla gidenler gitsin teheccüt vakti dua bizi düzeltir.
Bazen sadece bize şems vakti yardım edecek birine ihtiyacımız var.
Gidenler çoktan hazırlanırken sevdim
kendimizi.
Kimse onların hile yapacağını düşünmez.
Ta ki yapana kadar.
Kimse başına böyle bir şeyin geleceğini düşünmez.

Ta ki başına gelene kadar.
Birini sadakatsizliğe iten şey nedir?..
Arzu eksikliği, bu bir sevgi eksikliği değil, putlarını bir yenilik eksikliğidir.
Onaylanma arayışı, kendilerini tanımayanların istendiklerini hissetmeye ihtiyaçları vardır.
Fırsat, çoğu zaman, bu sadece fırsatın ortaya çıkması meselesidir.
İntikam, duygusal ceza olarak sadakatsizlik.
Biyolojik dürtü, evrimsel psikoloji bunun çoğunu açıklıyor.
Ve evet, erkekler ve kadınlar farklı sebeplerden , karşılıksız sevemediklerinden dolayı sadakatsizdirler.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Çoğu insan, aldatmanın yalnızca bozulmuş ilişkilerde meydana geldiğine inanır.
Aldatma sadece fiziksel değildir.
Sadakatsiz olmak için biriyle yatmanıza gerek yok.
Duygusal sadakatsizlik, gizli mesajlar, masum flört.
Başka biriyle ilgili tekrarlayan fanteziler.
Partnerinizle artık paylaşmadığınız şeyleri başka biriyle paylaşın.
Bazen en büyük ihanet bedene değil, zihne olur.
Ancak yapılan araştırmalar bunun tam tersini gösteriyor.
Sorun şu ki, birçok kişi sevginin yeterli olduğunu düşünüyor.
Sadık karşılıksız seven insanların yaptığı en büyük hata!..
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Kendileri sadık oldukları için eşlerinin de sadık olacağına inanmalarıdır.
Sadakat şans veya hafife alınan bir şey değildir.
Bir seçimdir.
Aşk yeterli değil.
Eğer arzuyu, bağlantıyı ve bağlılığı beslemeyi bırakırsanız, kendini bulursun.
Birçok kişi eşini sevdiği halde aldatıyor.
Çünkü aşk ve sadakat her zaman el ele gitmez.
Ama gerçek şu ki, önemli olan her zaman derinlemesine anlamak değil.
Diğer kişinin ne hissettiğini doğrulamak.
Onun deneyiminin gerçek ve meşru olduğunu sorgulamaya gerek kalmadan kabul etmektir.
Acıyor ama öyle işte !..
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Bakın, eş bir nokta gibidir.
Bunu alıp yeni bir paragrafa başlayabilirsiniz.
Önemsiz hediyeler bir öpücük gibi beklenmedik bir anda.
Sana her şey acıyana kadar güçlü, kalıcı bir kucaklama sunmak istiyorum.
Sonunda seni sevdiğim için bedenimin acı çekmesi daha iyi olacak.
Ruhumun seni özlediğim için acı çekmesi değil.
en zamandan daha fazlasıydın.
Nasıl yazacaksın?..
Peki bu konuda ne yapmalıyım?..
Kalbimi söküp atacak mısın?..
Balkondan mı atladım?..
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Ve hayat senin adınla dolu.
Uyurken adını söylemeyi öğrendim.
Bugün senin adına bir iğde ağacı diktim.
Kokunu adlandırmak ve ne kadar güzel ve içten.
Başka bir hayata girdiğinizi bile bilmeden, masumiyetinizi bir anda kaybetmeniz çok tuhaf.
Ya da aceleyle yazılmış bir şiir.
Değer verilebilir bir mücevherden daha fazlasıdır gönülden gönüle muhabbet.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Sen zamandan daha fazlasıydın.
Birlikte, gülüyoruz, perişanız.
Birini sevmek yeterli değildir.
Ve belki de ileri görüşlülükten kaynaklanır.
Bu yüzden sevdiklerimizi asla kaybetmemek için!…
Onlarla birlikte olduğumuzda onları çevreleyen her şeyi sevmeyi öğreniriz.
İnsanları sizin gibi sevin.
Biz birbirimizi hiç sevmedik dedim ona, saçından öperek.
Benim adıma konuşma, dedi gönlüm gözlerini kapatarak.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Bazen kendi ışığımız söner.
Ve başka bir kişiden gelen bir kıvılcımla yeniden alevlenir.
Her birimizin, içimizdeki ateşi yakanlara karşı derin bir minnettarlıkla düşünmemiz için sebebimiz vardır.
İnsanı artık anlamak için yan öznele kullanan bir öznenin romanıdır.
Ve karşılıksız seven gönül kahramanlarının ismini neredeyse perdelemiştir putları.
İnsan, kalbini eline alıp utanmadan dolaşabilmelidir.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Aşk onu esir almış, başınada nefs diye bir bekçi dikmişler.
Huzuru ilahide medet eyleyen, medet.
Ey nasihatçi alem, sen aşkı tanıdın mı?..
Sizi sevmeye hazır olmayan insanları bırakın.
Sizi dinlemek istemeyen insanlarla zor konuşmalar yapmayı bırakın.
Varlığınıza değer vermeyen insanların yanında olmayı bırakın.
Bu aynı zamanda hidayete götüren aşkın bakımıdır.
Sen herkese göre değilsin, herkes de sana göre değil.
Şimdi zaman durdu, düne ait ne varsa.
Nasıl göstereceğini bilene Seni seviyorum gibisi yoktur.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Ben doğası gereği yalnızım, yalnızken kendimi iyi hissediyorum.
Yalnız yaşayabilirim, uzun süreler yalnız yaşayabilirim.
Gün geçtikçe en güzel anları yaşıyorum.
Çünkü dün geçti ve yarın kim bilir.
Kırık bir ruha ve kırık bir kalbe sahip olmalarına rağmen, yaşamak benim için ölümdür.
Hayat içindeki hayatı arıyanlar, her gün güç ve ilerlemek için kararlılıkla kalkan tüm cesur insanlara, onların gücü sevginin, fedakarlığın ve dayanıklılığın bir örneğidir.
Sakin bir ruhla sevenlerin bir sevgilisi vardır.
Her gün ışıktan köprüler örüyorlar.
Ama damarlarında kin besleyenler.
Gölgelerde yürüyorlar, soğuk yaralarında kaybolmuşlar.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Aşk ruhu yükselten bir şarkıdır, tövbe ettimi kork.
Ama nefret sessizliği bastıran bir yankıdır.
Ve kendimi sevmenin bir göstergesi olarak iç sesimi yeniden eğiteceğim.
Ve kendime söylediğim sözlere dikkat edeceğim.
Karşılıksız seven aşıkların derside, kitabıda alemlerdir.
Herkese barınak verdiğim, kapıları açtığım.
Ve fazladan tabaklar koyduğum bir zaman vardı.
Sevginin kalmakla eş anlamlı olduğuna inanıyordum.
Ancak hayat bana kalmayı hak etmeyen ziyaretçilerin olduğunu öğretti.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Sadece gözleri boşaltmayı bilen eller.
Ve en çok ihtiyaç duyduğunuzda susan sesler.
Şimdi masa küçük.
Ama huzurlu ve sadece paylaşmanın yararlanmak değil.
Işık söndüğünde kalmak olduğunu anlayanlar oturuyor orada.
Yaşamak sonsuz kere denemektir.
Sizi rahatsız eden her şeye tepki vermemeyi öğrendiğinizde.
Gereksiz şeyler yüzünden sizden ne kadar enerji çalındığını keşfedersiniz.
Her şey tepkimizi veya öfkemizi hak etmez.
Savaşlarımızı seçmeyi öğrenmek bize gönül rahatlığı ve hayatlarımız üzerinde güç verir.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Beklemeyi seven insanları severim.
Evet, aşkı bekleyen.
Ve kimin getirdiğini bilmeyenlere.
Ya da bir yanılsamayı ya da bir rüyayı bekleyenler.
Onu kimin getirdiği önemli değil.
Hayata olan inancını ve umudunu kaybetmeyenler.
Onlar güzel ahlaklı karşılıksız severek size sizi tanıştıranlar.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.

Yalnız olmak her zaman boş olmak değildir.
Bazen kendimizle dolu olmak önemlidir.
Yalnızlık kendimizi daha iyi tanımamız.
Yaralarımızı iyileştirmemiz ve duygusal bağımsızlığımızı güçlendirmemiz için bir fırsat olabilir.
Hani insanın dilinin ucuna bir şey takılırda söyleyemez.
Gidenler hep öyledir.
Tanıyorum ben seni dersin.
Ne saklıyorsun benden diye sorarsın kendine.
Kim sen?…der ve susarsın.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen. Ne verdinse odur dahi nemiz var.
(Y.ed - Karakalem Şiirler Albümü)