NURİ CEYHAN ALTUĞ / Nevşehir -1945
(Sevdiğime vasiyetimdir…)
Açmadan solsan da yaslı gönlümde
Hasretin kol gezer gamlı ömrümde
Gelmemiş olsan da şu son günümde
…Gözüm açık gider mezarıma gel.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
usta bu ne sitem bu ne sevgi allah gecinden versin önce vuslar sonra evlat daha sonra çözülmüş sorunlar ve minicik torunlar sevmeden olmaz kutluyorum sitenkar şiirnizi
hocama selamlar tanri size uzun ömür versin
hocam adınız bizim kalbimize yazılmış cisaret olmasa bence çağtaş ve heceli şiirde hatta yeni kazellerde de ad ya soyad kullanmak; şiirin gözelliğini alıyor ve bir okuyucuya şiir biterek üzre olan zaman hoş gelmiyor ve okucunun fikrini şiirden alıyor ve şiir mevzusundan çıkarıyor ve teveccuhunu şaire celp ediyor
biz sizi her zaman seviyoruz bu yalnız benim düşüncem olur ki belkede yanlış olsun
Bekledim yolunu,yıllar boyunca,
Ömür biter,can bedeni soyunca
Göz kapanmaz,teneşire koyunca
…Gözüm açık gider,mezarıma gel
Usta kaleminizden mükemmel bir şiir okudum yazan yürek kaleminiz daim olsun hocam saygılarımla +10ant
özlem ve haret nakış nakış işlenmiş mısralarda...duygular mükemmel bir şekilde yansımış sevdaya.....yüreğinize sağlık..sevkle sıkılmadan okunacak bir şiir..
Sevgi yasa girer,karalar bağlar
Sevdanın masalı,yürekler dağlar
Özleri dayanmaz,melekler ağlar
…Gözüm açık gider,mezarıma gel
Değerli dost.
Sizi ve güzel çalışmanızı kutlarım.
Başarınız daim olsun.
Saygım sizedir üstadım......
Genelde Türk insanının en önemli özelliklerinden biri acılarını ağıt olarak sayıp dökebilme başarısıdır. Ağıt duygunun, acının, özlemin en yoğun anında doğaçlama sözlerle söylenen insanın içinin gerçek sesidir. Duygulanmamak, okuyarak etkilenmemek elde değidir. Kleminize, yüreğinizin sesine sağlık. Tam puan + Ant.. sevgiler, başarılşar....
tam puanla kutluyorum selam ve sevgiler
Koca yürek gerçek duygularını ustaca ötekileştirmişsiniz Dilerim ki mezarına değil hemen şimdi yanınıza gelsin. Allah gecinden versin öldükten sonra faydası olur mu orası bana karanlık.
Asırlık çınarların yüreği kocaman olur dünyaya sığmaz
Sevgiliye duyulan özlem ve hasretin ayuka çıktığı, hasret gönülüm sevgilisinin yolunu gözlediğini; Ne olursa olsun yeterki gelsin, isterse ben öldükten sonra gelsin, diye aslında sevgiliye sevgisini haykıran yüregin, engin gönülün sesiydi şiir. Ozandan ozancaydı .....Kutluyorum Nuri Bey kardeşim çok güzeldi... Sevgi ve saygılarımla...++
Çok ama çok hüzünlü değerli şair. İnsanoğlu acı çekmeye alışabiliyor da, unutmak ise imkansız. Anlatımı çok içten ve etkileyici değerli şair. Yürekten tebrik eder, bu güzel şiirinizi listeme alıyorum. Saygılarımla++
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta