gözlerinin pususundayım hayli zamandır
vefalı unutkanlığın var yüzümün anlamında
bana baktığın an güvercinlere gökyüzü yasak
sanki
gözlerimi esir alır hicazların dünya masallaşır
bir gidişin gerçek kalır ağlayışımda
tadı bilinmez bir meyve gibi görükür gözüme ölüm
hicranlılık nazenin
bir tutam reyhan olur buluşmalarımız
saatlerimiz zamana küs
menekşeler oynaşmaz perdelerin ardında
gözlerinin pususundayım tesadüflere muhtaç
evren haritalarına gömülmüş âmâ bir seyyah
aramızdaki bu gizli dili kimse anlamayacak
mezar çiçekleri sır gibi gülümserken yürek yorgunluğumuza
sürgünlüğümüz kendimize
ay ışığı ve yağmur bize tuzak
bir ellerin yeterdi oysa
begonya gülüşlü sabahlar yaratmak için
şimşek beyazı bıçak yaralı sızısıyla
hicranlılığımıza
hiçbir yolun uğramasa da hiçbir kavşağıma
gözlerimin kan çanağına ekmek doğrar
beklerim serin sabahlarda kuşlarımızı sevmeni
derdim günüm kuşlarımız bitmesin diyeydi
yitip gitmesin karşı mahalleye olan sevdalılığımızı
paylaştığımız
unutulmuş mutluluklarla mağrur balkonumuzda
Kayıt Tarihi : 16.1.2011 01:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!