Gözlerinle başladı her şey.
Bir pencere gibi açıldım sana,
Ama dışarısı değil,
İçerisi üşüyordu.
Gözlerin,
Bir masa gibi duruyordu karşımda.
Üzerinde bir karanfil,
Bir bardak su,
Ve unutulmuş bir cümle:
“Gitmek, kalmaktan daha uzun sürer.”
Ben seni gözlerinden tanıdım,
Ama sen beni
Bakışlarınla unuttun.
Bir otel odasında,
Perdesi yarım çekilmiş bir yalnızlık gibi.
Gözlerin,
Bir zamanın kırıldığı yerdi.
Saatler geri sayıyordu,
Ama biz hâlâ
İleriye yürüyorduk,
Birbirimize doğru değil,
Kendimize uzak.
Ve şimdi,
Gözlerin hâlâ bende.
Ama sen yoksun.
Bir tablo gibi asılı kaldı bakışların,
Renkleri solmuş,
Ama çerçevesi hâlâ ağır.
Gözlerin,
Bir kentin yıkımına denk gelir bazen.
"Gidersen yıkılır bu kent"demişti üstad
Sen gittin.
Ve gözlerin kaldı bende,
Bir yangının külleri gibi.
Gözlerin,
Bir susuşun en derin yeridir.
Konuşmaz ama anlatır,
Bir çocukluk fotoğrafı gibi,
Bir ağıt gibi,
Bir devrim gibi.
Ben gözlerine bakarken,
Kendime bakıyordum aslında.
Kırılmış yerlerime,
Yarım kalmış cümlelerime,
Ve hiç söylenmemiş “kal”lara.
Gözlerin,
Bir şiirin en kırılgan yeridir.
Dokunsam ağlayacak,
Sussam unutacak,
Ama ben ne dokunabildim,
Ne susabildim.
Burhan GÜLER
Kayıt Tarihi : 12.10.2025 16:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!