Gözlerimin bozuk vanası

Deniz Gece Mavisi
627

ŞİİR


36

TAKİPÇİ

Gözlerimin bozuk vanası

Sahi, gitmek neydi?
Neden kanatırdı,
Neden acıtırdı?
Gözlerimden dolup taşan,
Boğazıma düğümlenen neydi?
Hıçkıra hıçkıra ağlatması neden?

Neden, vücudumda ondan bir kemik varken
Kalbimi seçmişti?
Sorular içinde cevapsız kalmanın adı neydi?
Biri kapatsın artık gözlerimin bozuk vanasını,
Ayrılığın ayazında titreyen ellerimi
Bir yüreğin sıcaklığına bıraksın.
Yeniden sevdirsin birini Rabbim
Ya da alsın canımı Azrail.

Fizikten anlamayan ben,
Matematik bilmeyen ben,
Kimyada sınıfta kalmak istemezken
Ayaklarıma dolanan biyolojinin
Ne işe yaradığını hâlâ düşünüyorum.

Geçmişin geçmemiş yanındayım,
Ellerim ayazda,
Buz kesmiş kanım.
Eflatun acı,
Sarı yokluk,
Ve gri hiçlik hissi...

Artık her şey ve herkes yabancı.
Tersinden gittiğim yollar,
Sonunu izlemediğim filmler,
Dilime dolanan şarkılar...

"Sarayım mı, abla?" diyen simitçi çocuk,
Ayağında yılların yırtık lastiği,
Bedeni üşümüş,
Gözleri fersiz...
Yarınlarını simit tezgâhına bağlamış o çocuk bile
Gülmeyi unutmamış.

Hoşça kal diyemediğim bir bedenin
Acı tiyatrosunda figüran olmak zorundayım.
Roller kayıp,
Mutluluklar sakıncalı,
Dilim paslı...

Yine bozuk bir saat gibiyim.
O bile günde bir kere doğruyu gösterirken,
Ben mecalsizim.
Doğru, kime ve neye göre?
Onun bile analizini yapacak gücüm yok.

Bir kabulleniş benimkisi.
Ateşte donarmış,
Suda yanarmış insan.
İnan, umurumda değil.

Zamanın ortasında durmuş gibiyim.
Dünle yarın arasında sıkışmış,
Ne geri dönebilirim ne de ileri adım atabilirim.
Bir yerde unuttuğum benliğim...
Hangi sokakta kayboldu, bilmiyorum.

"İnsan bir kere ölür." derler,
Ama ben her hatıramda yeniden gömülüyorum.
Göz kapaklarımda ağır bir mezar taşı...
Aydınlık değil artık dünya.

Sokak lambaları yanıyor,
Gülüşlerim eski bir fotoğraf gibi.
Tozlu, solgun ve erişilmez.
Noktalarım içime mezarlık kuruyor.

İçimde yankılanan sesleri susturamıyorum.
Bir yanım "Git!" diyor,
Diğer yanım "Kal..." diye fısıldıyor,
Ama en çok susan yanım konuşuyor aslında.

Ve belki de en acısı,
Ne gidebiliyorum ne de kalabiliyorum.
Arafta asılı bir yaprak gibi,
Rüzgârın keyfine bırakılmış,
Savruluyorum, savruluyorum, savruluyorum...
İçimdeki gazeller gibi.
20.02.2025 14:38

Deniz Gece Mavisi
Kayıt Tarihi : 20.2.2025 14:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!