/diyelim ki ben, karaya vurmuş bir geminin güvertesiyim/
karanlıktaki şehir manzaraları ve ölü davetler gibi göz kırpan ışıklar
eğer sizseniz deniz dediğimiz, alnımdaki tuz kuruları siz neredesiniz
hani benim ay ışığı heyecanım ve saklı yakamozlarım bu gece vakti
görüyor musunuz görmek için gözlerim sizi, birer gemici feneri sanki…
* * *
cezir, bilinmezlerden öyle şiddetle gelmiş ki günün birinde
dalgalar beklemeden dolunayı, veda etmiş bütün denizlere
diyelim ki ben, karaya vurmuş bir geminin güvertesiyim
diye sözü almış şair
ve bu şehirde o gün işte bu şiir, yazılmaya başlamış böylece.
.,
ucu kör kalemlerle anlatmış, hamuru yoğrulmamış kağıtlara
önce balıkların sırtında yiten hazineleri, öylesine ağır kahırla
demiş ki sonra, taşıdığım ganimetler insanlığımdı benim
insanlığı bilenler için
onları korumak uğruna oldu savaşlarım, denizlerin ortasında.
.,
çocukluğum vardı içinde, oyuncaklarımın kırığı, her yanından
ve özenle sakladığım bir dudak izi, ilk o öpmüş dudaklarımdan
ihaneti bilmez kavgalar ve sahtekarlıklara küfürler vardı
koruyarak onları
yürek gücü ve alnımdaki ter ile, saklamıştım hiç soğutmadan.
.,
ama dedim ya diyor şair, bir gün anlayamadan nasıl olduğunu
yani susuz yüreğimin yangınında, gözlerimin de kavrulduğunu
tarifsiz bir şiddet ve ölçülemez bir hızla öyle savruldum ki
kör bir ışık oluyorum sanki
yani fark etmeden önce pusulamda, kutup yıldızının kaybolduğunu.
* * *
bu şehirde bu şiir böylece yazıldı ve sonunda diğerleri gibi o da bitti
şairimiz, ölü davetler gibi göz kırpan o ışıklar arasında kaybolup gitti
bundan sonrasını sadece, boşluktan bakan iki gemici feneri biliyor
biri kutup yıldızına göz kırparken, diğeri şehrin ganimetlerini bekliyor.
/diyelim ki ben, balıkların sırtına yüklü, o kaybolmuş hazinelerim/
Cevat ÇeştepeKayıt Tarihi : 28.6.2010 08:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsanlık, insanlıkla her yerde. Açık denizlerde ve karanlık şehirlerde…
önce balıkların sırtında yiten hazineleri, öylesine ağır kahırla
demiş ki sonra, taşıdığım ganimetler insanlığımdı benim
insanlığı bilenler için
onları korumak uğruna oldu savaşlarım, denizlerin ortasında.
.,
çocukluğum vardı içinde, oyuncaklarımın kırığı, her yanından
ve özenle sakladığım bir dudak izi, ilk o öpmüş dudaklarımdan
ihaneti bilmez kavgalar ve sahtekarlıklara küfürler vardı
koruyarak onları
yürek gücü ve alnımdaki ter ile, saklamıştım hiç soğutmadan.
****
yeniden okudum ...
ne çok şey yazılır bu şiir üzerine ..
ne çok konuşulur ...şiirin dizelerindeki cümleler ..
aslında yatırılsa bi masaya..
benim gücüm yetmez....
yorum morum hak getire de ..
diyorum ki yeninden
yüreğin emeğin var olsun
lütfen sen hep yaz kaptan
bizler de yüreğimize işleyerek okuyalım ..
selam sevgi şair yüreğine ..
Ben tahtalarını döven dalgalı,hırçın deniz ama tuzlu :)
Sen şikayet edersin belki hırpalanmaktan,ama seni limana sürüklemek isteyen kim :) gözlerim denizci feneri dolaşıyorum dükkanda :)
saygilarimla
şiir yeteneğimi sorgulamak zorunda mıyım? :)
gerçi ben de zaman zaman duyuyorum o şairin sesini
ama işte mesele ; böylesine nehir kıvamında ve umudun o sarsılmaz müthiş inancıyla duyurabilmekte!
harika bir şölene katılmış gibiyim
teşekkür ve tebriklerimle...
anlatır doğa kendini
tebrik ederim
TÜM YORUMLAR (87)