Bildik hüzünlerdi aynada vuran yüzüne.
Toprak tadında bir ağustos akşamıydı.
Kurşun kalem kalbimin gözyaşlarıyla dolmuştu,
Çünkü taştan kalem yıkılmıştı gidişinle.
Ne yazarsam yazayım,
Ne mevsimi vardı satırların,
Ne de yarıştığı akreple yelkovan.
Durmuştu zaman, durmuştu insan...
Bu hüzün en çok bir eylüle yakışırdı,
Oysa ağustos sıcağıydı ayrılığın.
Sen, gözlerini dikmiş yarına bakarken
Eziyordun bugünün menekşelerini,
Yakın mesafelerde.
Hayatı anlamalı mı, anlamamalı mı, anlamadığım,
Sordukça senin kendinden kaçtığın,
Bir aralığa, bir kışa vuran zaman,
Ağustos içinse kısa duran mekan,
Bir ayrılığın ilk habercisiydi.
Oysa sen, yeni bir aşk siparişindeydin,
Taahhütlü ve eskisini dolduracak büyüklükte,
Taahhütlü ve aldın mı gönderenin haberi olan.
Mürekkep kadar tükeniyor yaşamak,
Yeri dolmaz kapsüller boyunca hayat,
Acı veriyor,
Gotik gotik binalar gri bulutları delercesine.
Bu nedenle ağlıyor gökyüzü, her sivriliğinde insanın,
Neye erken, ya da kim geç anlamadığım,
Bir hüznü daha, beş geçiyor.
Oysa geçen bu beş, beş ömür yirmi mevsim ediyor.
Kendimi aradığım caddelere ben,
Ve nereye telaşa durduğunu bilmeyen sen.
Neyse ki bir ayrılığa ağlamak için geç,
Aynı ayrılığı anlamak için erken.
Duraksamışız zaman devam ederken.
Ve ömür; gelip önümüzden geçiyor...
(19.08.2002 Lefkoşa)
Ferhat AtikKayıt Tarihi : 30.1.2008 20:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ferhat Atik](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/30/gotik-asklar.jpg)
sevmeye vakit var mı
soluyor hızla tabiat
derilecek çiçek var mı
selam ve muhabbetle.
TÜM YORUMLAR (1)