Saatler, ehrama bürünmüş süküt.
Yıllar, maziden gelen yaralı yorgun savaşcı.
Beşer, günahlarıyla ölümü hak eden mahluk.
Güneş, demir parmaklıklar ardında idam mahkümü.
Toprak, taze kan ister her gün ve alır.
Ve ötelerde Tanrı bekler terazisiyle, sırat köprüsüyle
Sonra iki yol:Ebedi sürgün ediliş başlar.
Birinde zebani kefen olur üzrine dağlar heryerini
Diğerinde yoğrulur bedenin güzelliklerle.
Sonrası yok artık bu yolun çıkış başlangıçtır.
Ölüm ölür topraka gelemez peşimiz sıra
Azrail kovalayamaz keardeşimiz olur.
Kayıt Tarihi : 18.6.2008 19:13:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!