Görün Emekliyi Şiiri - Ali Pekşen

Ali Pekşen
131

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Görün Emekliyi

Ömrünün yarısı hizmetle geçmiş
Görün emekliyi bak ne haldeler.
Çoğu emeklilik görmemiş göçmüş
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Yalanla dolanla oyu kapanlar
Koltuk sevdasıyla yoldan sapanlar
Her dönem söz verip geri tepenler
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Hasret bıraktınız bir dirhem ete
Mahkum ettirdiniz yerdeki ota
Kımıldayamazlar döndüler puta
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Türlü türlü sözle gözler boyandı
Emeklim söz tuttu onlar cayandı
Bıçak artık ta kemiğe dayandı
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Kendinizi koyun onlar yerine
Kim çıkacağını bilir yarına
Rahatlık göz boyar kanma varına
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Emekliyse nedir suçu günahı
Ne akşamı belli ne de sabahı
Çektiği çileden yanmış iflahı
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Doğruluktan şaşmaz olmaz hilesi
Nedir emeklinin bunca çilesi
Bir aylığı ile dolmaz filesi
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Eşi, çocuğuyla açık arası
İhtiyacın ardı, bitmez sırası
Çarşı pazar çıksa yetmez parası
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Gençlikleri gitmiş çoğu yaşlanmış
Hep kenarda kalmış hepten dışlanmış
Hakkını alamaz kanun işlenmiş
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Bizim büyüğümüz atamız onlar
Büyüğe saygıyı öğretti dinler
Ölümle bitmesin her zaman sonlar
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Emeklilik sanki ülkede suçtur
Hastadır yatalak, çoğu muhtaçtır
Araştırın bakın nicesi açtır
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Düşmüşler ki artık gönülden gözden
Onlarda vatana bağlıdır özden
Talepleri çok mu istekler sizden
Görün emekliyi bak ne haldeler.

Pekşen'in ricası hiçe kattınız
Sosyal güvenliğe imza atınız
Altı yüz liraya mahkum ettiniz
Görün emekliyi bak ne haldeler.

22/12/2009

Dost Kalemlerden

SAHİP ÇIKMALISIN EVDE HASTANA,
İLGİSİZ KALIRSAN DÜŞER BASTONA,
KONUŞAMAZ OLDU BAKIN SES TONA,
GÖRÜN EMEKLİYİ BAK NE HALDEDİR. zeki çelik

Ali Pekşen
Kayıt Tarihi : 22.12.2009 14:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sevgili şiir dostu Memduh Çökelek beyin,yazmış olduğum*dertli memur*adlı şiirimi okuyup yorum yaptığı mesajında benden emekliler için de bir şiir yazmamı iştemişti.Ancak şu an zaman bulabildim ve bu şiirimi bu vesileyle karalamış oldum.Bütün emeklilerimizin Allah yardımcısı olsun, onların derdi bizim de derdimiz diyor ve bütün emeklilerimize saygılar sunuyorum.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Fatma Alageyik
    Fatma Alageyik

    şiirinizde belliki büyük bir emek sarf etmişsiniz,yüreğinizi kutluyorum efendim,selam ve dua ile,

    Cevap Yaz
  • Necati Ocakcı
    Necati Ocakcı

    GÜLDÜM ALİ BEY,
    TARİHİNE BAKMADIM AMA AYNI ZAMANLARDA YAZILMIŞ İKİ EMEKLİ ŞİİRİ.
    AMA BENİM EMEKLİMN SENİNKİNİ DÖYER.
    KUTLARIM GÜZEL ŞİİRİNİ,
    EMEKLİNİN HALİNİ ANLATAN DİZELERİNİ.
    SELAM VE SEVGİLERİMLE.
    BELKİ ÜŞENİRSİN BAKMAYA,
    DUR SANA EMELİNİN ZEVKİNİ GÖNDEREYİM.
    SELÂM VE SEVGİLER.
    NECATİ OCAKCI
    ANTALYA

    Emeklilik Zevki (!)

    Aklıma gelmezdi, bir gün yazarım
    Sabahtan akşama, yatar uzarım
    Zannettim yine de, eser tozarım
    Emekli olunca, bitiyor düşler.

    Sabah erken kalkmak, işe gitmek yok
    Kimseyi kimseye, düşman etmek yok
    Yorgun argın terden, yolda bitmek yok
    Bu kere de evde, karıştı işler.

    Çayı kendin kalkar, kendin demlersin
    Akvaryum temizler, balık yemlersin
    Balkon tarlasında, tohum çimlersin
    Romatizma olur, bitmeyen kışlar.

    Hanımla geçinmek, ayrı bir sanat
    Derse kocacığım, sofrayı donat
    Uç dese takarım, vallahi kanat
    Yoksa hançer olur, örmelik şişler.

    Evde tek başına nara atarsın
    Verilen ilacı, hapı yutarsın
    Çekilir odana, yalnız yatarsın
    Saçlar dökülmeye, burada başlar.

    İşimiz gücümüz, hoş sohbet, hatır
    Zaman da geçmiyor, otur ha otur
    Gözlüğü takmazsan, okunmaz satır
    Basarsın elinle, görünmez tuşlar.

    Kocayınca işler, sorulmaz kurda
    Ha varsın, ha yoksun, sanki bir hurda
    Top atacak mazgal, kalmazsa surda
    Ardından taş atar, sokakta puştlar.

    Kâğıt, kumar, içki, âdetim değil
    Kuyrukta beklersin, eğil ha eğil
    Bir tek silahım var; sev, sevin, sevil
    Artık kesmez olur, protez dişler.

    Maaşın yetersiz, evin kiradır
    Nerden baksan halin, geçmez yaradır
    Torun torba derdi, en ön sıradır
    Bir gül bahçesinde, ötüyor kuşlar.

    Dostum dediklerin, ne idi, kimdi?
    Gerçek dost kim imiş, görürsün şimdi
    Çetele tutarsın, kim kimi gömdü?
    Yetmişe dayanır, ellilik yaşlar.

    Necati onurla, çalıştı durdu
    Kime rastladıysa, merakla sordu
    Emeklinin hali, gerçekten zordu
    Sağa sola oynar, göz ile kaşlar.
    Emekli olunca, bitiyor düşler.

    Necati Ocakcı





    Cevap Yaz
  • Müjgan Akyüz
    Müjgan Akyüz

    tebrik ediyorum bu duyarlı şiir için,selamlar,saygılar..

    grubum ve şiirim, sayfamdan tıklayabilirsiniz.

    http://gruplar.antoloji.com/nevbahar-grubu/

    ****************
    ***Kosmosta bir koğuş
    ( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )

    Şiirin Hikayesi

    1. Üryan kalır hasenat ... Soru üzerine açıklaması.
    Üzerlerindeki riya çarşafı düşünce,hayırlı iş yapıyor görünenlerin gerçek yüzü ortaya çıkar.
    Mevlana'dan altta cevap

    Ne elbiseler gördüm içinde insan yok,nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok...Hz Mevlana

    2. Çoklukta yok olurken yokta var çizdi ressam ...Soru üzerine açıklaması.

    Eşya, hayvan bitki her şey vardı, idrak edip anlayacak varlık yoktu ve Allah insan ve cinleri yarattı.
    'Ben cinleri ve insanları yalnız beni tanıyıp kulluk etsinler diye yarattım '(Zariyat, 51/56)

    3. izotop : Her radyoaktif maddenin, bir yarı ömrü ya da yarılanma süresi vardır.
    Biyolojide en çok kullanılan izotop, karbon-14 izotopudur.
    Bu izotopun yarıömrü 5730 yıldır.
    Bu izotopla yaklaşık 50 bin yıl öncesinin kalıntılarının yaşını ölçebilmekteyiz.


    --------------------




    Üstün aklın hükmünde abdal kuluna döndüm
    Bize meçhul âlemde aşkı aşkına gömdüm








    Evrende bir infîlâk sonra sonsuz ıssızlık
    Kâinat kitabının içi korkunç yalnızlık
    Yüzeydeki büyükler ücrada minik bir top
    Mukayese etmeye yetmez mi bir izotop?
    Yıldızlar baş ucumda aramda yok mesafe
    Oğlum! Seyr-ü seferler sanki birer hurafe
    Dünyan ise kozmosta bir tozdan koğuş gibi
    Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


    Çoklukta yok olurken yokta var çizdi ressam
    Şimdi cilbabı riya ruhu sorguya assam
    Tende çalmaya başlar günahlardan serenat
    Pişmanlık utancıyla üryan kalır hasenat
    Hedef, arzu lâl olur biter tul- u emelin
    Oğlum! Gerçek şahidin dünyadaki amelin
    Dünyan ise kozmosta bir tozdan koğuş gibi
    Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


    Bedenleri rehinde insanoğlu dölüsün
    Arafatta sorguda, teneşirde ölüsün
    Evrende samanyolu minicik bir pencere
    Milyar üstü yıldızlar ’Eyvah!’ taki cendere
    Ne Dünya ne de Güneş adı anılmaz mekan
    Oğlum! Bundan ötesi cihanlar üstü cihan
    Dünyan ise kozmosta bir tozdan koğuş gibi
    Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


    Tefekküre vakit dar, sanma sakın vakit var
    Galaksi eteğinde Dünya üç saat kadar
    Kaç milyon insan öldü kaçı kaldı kürede
    Güneş her gün doğuyor batıyor bu sürede
    Bunca varlık seferber yürüyen an içinde
    Oğlum! Gör ki zamanın zaman zaman içinde
    Dünyan ise kozmosta bir tozdan koğuş gibi
    Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


    Anlamak istiyorsan nasılı ve niçini
    Önce anlamak gerek varlıktaki hiçini
    Sesin bir iğne ucu renk dediğin iki renk
    Başka âlemde varlık bize aykırı ahenk
    Koku his ve duygular ancak kendine göre
    Oğlum! Senin idrakin aklın dengine göre
    Dünyan ise kozmosta bir tozdan koğuş gibi
    Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


    Gök yere uzandıysa inkârdaki kahırdan
    Arş titremeye başlar ansızın bir sahurdan
    Vakit dolana kadar görüldü çok alamet
    Kopar zaman dilimi o an başlar kıyamet
    Zaman mekân izafi ölçüler izafidir
    Oğlum! Cürmünü bilen ulema ve sâfidir
    Dünyan ise kozmosta bir tozdan koğuş gibi
    Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


    Üstün aklın hükmünde abdal kuluna döndüm
    Bize meçhul âlemde aşkı aşkına gömdüm
    Tarif edilmez dehşet; akıl, izan kaybolur
    Öğrendim dediklerin medcezirde gayb olur
    Sanma ki mesafeler vasıtayla aşılır
    Oğlum! İlim marifet, görmeyene şaşılır
    Dünyan ise kozmosta bir tozdan koğuş gibi
    Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi



    Müjgân Akyüz/MAJ

    Cevap Yaz
  • Hamit Yalçın
    Hamit Yalçın


    Yorum sayfamda yorumu bulunan
    Tüm arkadaşlara sayfalarında ki
    İlk şiirlerinden göndereceğim
    Çünkü başka gönderemiyorum

    Sanırım netimim hızı da düşünülünce birkaç saatimi alacak
    Selam ve saygılarımla arz ederim
    Sayfama da yorumlarınızı acilen beklerim ihtiyacım var


    Sayfamda ki tüm dostlara sitemdir
    Neden hatırlamaz bakmazsız bana
    Üç ay oldu pasiflendim sebepsiz
    Bre davran bir şey söyleyin daha

    Kimisi uğruyor sessiz sedasız
    Kapatıp gidiyor selam vedasız
    Dostlar olmamalı böyle vefasız
    Bre yiğit bir şey söyleyin daha

    Sabır taşım bak çatlıyor yavaştan
    Atarım kendimi yatağa baştan
    El çeker şiirden sevdadan aşktan
    Bre ablalar bir şey söyleyin daha

    Halimi hatırımı olmuyor soran
    Çıksın birde bu işi hayra yoran
    Başımda tipiler tepemde boran
    Bre kostak bir şey söyleyin daha

    Onlarca şiiri attım sayfama
    Bir okuyanı yok taktım kafama
    Hani ortak idik biz her cefada
    Bre bacım bir şey söyleyin daha

    Eğer suç olmuşsa hakkı söylemek
    Gidiyor bu millet geriye demek
    Boşa çekilen onlarca emek
    Bre gardaş bir şey söyleyin daha

    SAYFAMA ANCAK HAMİT YALÇIN YAZARAK ULAŞABİLİYORSUNUZ SELAMLAR

    Cevap Yaz
  • Night Blow
    Night Blow

    bencede görsünler artık emekliyi

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (56)

Ali Pekşen