Uzun dar sokağında
geri çekilen susuz yapraklarım.
Konuştu karayel,
çıt kırıldı yapraklar, zıt yapıldı dünyalar.
Ben olamadığıma değil,
Herşey nefes alma
yetisiyle başlar.
Özgürlüğe bir adım kala
ayağını pıranga bağlar.
Bizi esir olma
bırakalım çark dönsün
sonsuzluğa sınır çeksin insanoğlu
sorup dursun dünü yarını yarat-an a
tercih etsin kaybol-an zam-an ı her an a
Sonu gelmeyen düşlerimin bir parçası bu
sonu sessizlik...
Düşüncelerimin kaybolduğu sarışın bir hüzün mevsiminde,
düğümlenen boğazım ve dudaklarımdan dökülecek bi kaç kelime...
Hayat bu!
Zamanın durmaz sarkacında sallanan biz,
Kaybedenlerdeniz,
hayata tanık olmuş
ücra bedenler...
Yenik düşmüş zamana
mağrur çehreler...
Kırkıncı senesinde terkedecek
ciğerlerim güçsüz bedenimi,
kan yürümeyecek artık eski rotasında,
damarlarımın en karışığında.
Seçemeyecek gözlerim geçen zamanı bile,
Bana biraz umut ver biraz da keder,
sebeb-i ihtiyacım O'na olan aşkımdandır ne beter...
Yerlerde sürünse de bu derbeder,
umursamayanın gözünde bu aşkın değeri ne kadar eder?
10 06 2007
Duyduğum boğuk bir ıslığın mutluluğunu veremez en güzel gitar tınısı.
Gözlerim ufuk çizgisinde,
bir yudum viski ardından çekilen nefes,
çikolata tadında bir sabah daha...
Soğuktu hava
Bu gözler neler gördü be dostum.
Neler duydu bu kulaklar...
Alıştı artık bu kocaman gövde fırtınalara göğüs germeye,
boşver dayanir daha
'tam yol ileri' demeye çok var
demirledim bekliyorum bu limana
Maviyi kokluyorum,
sonsuzluğa bulanmış bir bahar sabahı.
Kıyıya çarpan rüzgar
sitemi kanatlarında...
Savurur geçmişimi,tutsak olduğu yere...
Yersiz,yurtsuz gençliğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!