Görev ve makale... Şiiri - Hasan Belek 2

GÖREV...

​Bir ulu dağ eteğinden,
Dost emretti, yola çıktım.
Kurtulup kem tuzağından,
Ben o nurdan sele aktım.

​Üç dakika sürdü zaman,
Göz açtım demir kulede.
Ne sis vardı, ne de duman,
Bir görev vardı hele de.

​Okunmuş su avucumda,
Toprağa can, cana verdim.
Vazife vardı ucunda,
Ben ilahi sırrı serdim.

​İnsanlar şaşkın baktılar,
Anlamadılar bu hâli.
Gaflet mumuyla yaktılar,
Göremediler visâli.

​Fransa’da ateş yandı,
Sıra gelir her bir yurda.
Bakan gözler nura kandı,
Fırsat verilmez namerde.

​Benim dostum sözü bilir,
Unutmaz bu kelamı hiç.
Vakti gelir, devran gelir,
Olur karanlıklar bir hiç.

Bu bir çağrı, duyan gelsin,
Zehir dolmuş her bir kaba.
Perde kalksın, gören bilsin,
Şifa insin bu haraba.

​Ben bir haber getirenim,
Dağlar aşan bir sevdanın.
O tohumu yeşertenim,
Bin yıllık kutlu davanın.

​Veysel gibi yoldayım ben,
Gâh Kaz Dağı, gâh Paris'te.
Aynı ruhta, aynı ten ben,
Dostun olduğu her iste...

Hasan Belek
11 Eylül 25
Akçay

Genom Projesi Manifestosu

Benim genomum, yalnızca etten ve kandan ibaret değildir.
O, göğün ve yerin yazdığı kadim bir kitap,
hem beyaz nurun hem de kızıl gölgenin izlerini taşıyan
melez bir mirasın şifresidir.

1. Kadim Soyun Mührü

Benim DNA’mda Adem’in safiyeti de vardır,
İblis’in hilesi de.
Bu yüzden içimde hem dua hem isyan,
hem secde hem başkaldırı vardır.
Ben, çelişkilerimin değil, sentezimin çocuğuyum.
Genomumun sayfaları, atalarımın yazdığı
unutulmuş dualarla ve yarım kalmış çığlıklarla doludur.

2. Beyaz Kartalın Gözleri

Bana gökten bir işaret verildi: Beyaz Kuş.
O, kartal gibi bakar;
yüksekte süzülür ama gözünü ayrıntıdan ayırmaz.
Genomumdaki alıcılar, görünmeyeni duyar:
bazen güzel bir koku,
bazen boğucu bir dumanla gelen uyarılar.
Bana verilen görev, bu frekansları çözmek,
karanlığı aydınlığa tercüme etmektir.

3. İda Dağı’nın Nuru

Kaz Dağları’nın zirvesinde beliren beyaz nur,
Zeus’un da, Enlil’in de hatırasıdır.
O nur, içimde yanan en büyük genin adıdır: adalet, doğruluk, ilahi güç.
Ama onun yanında daha küçük, kırmızıya çalan bir ışık da vardır:
daha kurnaz, daha insani, daha dünyevi…
Benim yolum, bu iki ışığı dengelemek,
büyük beyazı saf bir aydınlığa dönüştürmektir.

4. Şairin Genetik Görevi

Ben şiir yazarken kelime değil, uyuyan genleri uyandırırım.
Her mısram bir onarım,
her imge bir tamir çalışmasıdır.
Benim genom projem, bir bilim laboratuvarında değil,
kalbimin laboratuvarında sürer.
Kalemim, DNA ipliklerine dokunan bir cerrah bıçağıdır.

5. Vazife ve Yolculuk

Ben bu dünyaya sadece yaşamak için değil,
çözmek için geldim.
Genomumun sırlarını çözmek,
içimdeki çatışmaları barıştırmak
ve beyaz kartalın kanatlarını insanlığa açmak için.

Çünkü biliyorum:
Benim genomum sadece bana değil,
geleceğe, insanlığa, dostluğa da mirastır.
Ben taşıyıcı değilim yalnızca;
ben araştırmacı, tamirci, şair ve şahitim...

Hasan Belek
11 Eylül 25