kördüğüm gözlerime sarılmış bırakmıyor
nar ve üzüm ne sürsem sanata kapalı kapılar
yani çıkıp da ortaya avaz avaz bağıracak küller gırtlağıma birikmemiş
aklımın örsünü dövecek bir gönül susuz
ve hala iman bir yerlerde gizli elmas gibi
kaybolan hattatları aramakla geçse razıyım bu ömre
İstanbulun İstanbul olamadığı kadarım
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla