Bu gün cumartesi, yani hafta sonu, hava güzel, kendini Alsancak’a, kordon boyuna ve Kıbrıs şehitleri caddesine atanların sayısı çok. Birde dershanelerden boşalan öğrenciler olunca
duraklar ıklım tıklım dolu… Otobüs yaklaşır yaklaşmaz kapı tıkanıyor, birbirini ezerek otobüs doluyor… Hayatı boyunca, hak istemeyi bilmemiş, şükürcü bir toplumda, olanla yetinmeye ve gönüllü balık istifçilik yapanlar çok. Bu, şoför olabileceği gibi, yolculardan da çok çıkıyor.
İşte bu gün de otobüs doldu, ama, dışarıda bir hayli insan kuyrukta… Şoför bağırmaya başladı. İlerleyin… ilerleyin… orta taraflar biraz daha… Vıcık vıcık ter kokusundan kurtulmak için bir an önce durağına gelip inmek isteyenler çatlayacak durumda…
Nihayet biri çıktı ve beklenmeyen bir şekilde tepki gösterdi… Tavuk mu taşıyosun be…?
Her zaman, bir bir işaret ederek istifçilik yapanlar çıkardı… Bu gün beklenmeyen bu tepki
karşısında yolcularda bir suskunluk oldu. Şoför hemen kendini savunurcasına, herkes evine gidecek… Görmüyor musun kapıda bekleyenleri… Sen bindinse binemeyenler var…
Aynı vatandaş tekrar ‘’tavuk mu taşıyosun be… yeter! Arkadan da otobüs geliyor! Konuşmalar gerilerek devam ederken… Bir yolcu şoföre bakarak…
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte
Antalya tarafında ekinler seher vakti.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta