Kan çanağına dönmüş gözlerinin yüzümde bıraktığı izler hala canımı yakıyor,
Mora çalan elbisenin altında titreyen bedenin dinmek bilmez acılar saklıyor.
Çıktı çıkacak derken sımsıkı kapanan öpülesi dudakların masum bir çocuk gibi
Eskiyen masumiyeti yenisiyle değiştiren insan sahafları
Sakladıkları hazinenin farkında bile değilken
Sana bakıp eskimeyen düşlerimizi alıp satıyorum seyyar gönül tezgâhında…
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim