Gönül han değil, dergahtır,
Her gelene açılmaz kapısı.
Bir kez eşiğinden içeri adım attı mı,
Dönmek olmaz, haramdır vedası.
Gönül aşk, ateşiyle yanan bir ocak,
Sırlara açılan kutlu bir bucak...
İçeri giren halden bilmeli,
Bilmelidir ki burası yüreğe aşkı koyanın evi.
Aşkın kör ateşinde yanıp pişmeli,
Dökülmeli sahtelikler, yıkılmalı riyanın evi.
Gözyaşıyla sulanır gönülde her köşe,
Vuslatı arayanlar ancak bulurlar neşe.
Burada diller lâl olur, konuşur gözler,
Bu diyarda sözden öte hal dili yaşar,
Sükûtun sesi yankılanır gönülde,
Her nefeste bir sır çözülmez gizde,
Huzuru bulur gelenler yedi iklimde,
Yıkanır kibir gurur sevdanın pınarında...
Kapısından giren can, baş koyar yola,
Ömrünü adar bu kutlu sevdaya.
Her zerrede aşkın izini sürer,
Fenadan bekaya doğru bir seyahat.
Varlık kaybolur, yoklukta var olunur,
Gerçek benlik işte bu dergahta bulunur.
Öyleyse ey can, bir kez daha düşün,
Evvelce bu kapıdan içeriye girmeden,
Zira girince öyle çıkılmaz hemen,
Bil ki, dönmek büyük günahtır, sözünden.
Gönül bir dergahtır, lakin arayan bulur,
Dergah_ı aşka giren can, bir daha ayrılamaz olur....
Kayıt Tarihi : 23.6.2025 16:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!