kimsesiz avarelik içinde
köhnemiş yalnızlıkta perişan
dilde solmuş renkler tezahürü
gün batımı hüznündeyim.
çek git sende gönlüm
Doğayı ibret kılmış bize yaradan
Böğürtlene ulaşmak zor çalıdan
Nerede bir güzellik dikene saklanmayan
Gül dalının iğnesidir onu koruyan
Bir kedidir arslan soyundan
Pençesidir onu vahşi kılan korkulan
ÜRPERTİ
Gecenin buz soluğunda ürpertilerim
Titrerken cılız kalmış mum ışığım
Vakit dar diyor derinden bir ses
Dökülüyor yüreğimden beklentilerim
yaşanmışlığın şavkı ile
yansısıdır
alın aynadasında görülen
_____________yağmur gibi
_____damla/damla
yürekten acısıdır inceden dökülen
Çekiç sesleri yükseliyor yine Ülkemin dört yanından
Bayrakların tabutlara sûkunla serilip çakılışından
Deniz olup dalga dalga taşıyor sel gibi insan
Minnet yükseliyor sedasıyla cami avlularından
Acılıyım, enginlere yolculuğun sürüyor olmasından.
Zembereği düşük zaman bolluğunda
En masum günahların tövbesi olup
Körpe acıları talanlamak
Ömr_ü hayattan
Gecelerin kirpiğinden çalınan
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
Gün ağardı renk ebruli
Açıldı gözler güne kirpikler nemli
Yanan o titrek/renkli ışıklar ardında neler yaşanmakta
Sanılır her biri aydınlıkta dertsiz/tasasız coşkularda
lâldir diller, âmâdır gözler oysa
Kadehler boşaldıkça iç sesle konuşulmakta
Yalın/yalnızlıklık beyhûde amansız kavruntusunda
Sessizlik ürkütür yüreği çırpıntısı geldikçe ilk aşkın akla
SENSİZLİK
Sen gittiğini sanarken sessizce
Sessiz çığlıkların yırtar kulağımı
Öyleki
Sırıl sıklam uyanırım rüyalarımdan
Karabasanlara uğramış gibi
ŞEREFE...
Ne kadehler devrilir koca ömürde
Tokuşturmalar unutulur da hep
Viran gönülde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!