TÜTÜN kokusu var harmanda havada
Karışıp petrolün zehirli dumanına
Yakmakta ciğerleri ince sızıyla
Kalk gidelim Memedim pusdan çıkalım
GABAR CUDİ ateşine rahmet olup yağalım
Arzulu bakışların değmesin gözlerime
Dokunma yorgunluğumda masum tenime
Gitme nedensiz dinle
Sessiz çığlıklarımı savunmasız bırakıpta
Sırala nedenlerini ard arda durma
umuttu adı aşkın habersizce girdabında boğulmanın
git-gel lere uğranmış akıp gidendi zaman içinden çıkılmadan
kimsesiz kalmışlık değildi içte hafiften sancısı duyulan
kaybolmuşluğunda savrulan ruhun zehriydi duman duman
uçan kanatsız kuşuydu gönlün dermansızlığına aldırmadan
kim acıdı da bıraktı çimlensin iki lokma kapısı önüne
Bir kayıp yetinmezlik içinde
Boşvermişliğin pençesinde
Yalın yalnız düşlerleyim
Kimsesizliğimle.
Dilimde
Kabuk olabilmek böceğe büklüm büklüm
İnci olabilmek midyede en afilisinden
İstiridye kabuğunda çizgi
İğne olmak deniz kestanesine
Ve
Yosun olabilmek gönül deryasında
Desem ki yıldızlar düşerken kirpiğinden
Bir dilek tut benim için
Güzel yüreğinden olsun
Maziyse geçmiş de sen
Büyüklük sende kalsın
Durup bakmalardayım akıp geçen zamana
Bazen coşkun bir nehir
Gözucum seyrinde
Sığ bir dere bazen
Suyun bayat halinde
Çift yaradılmış herşey gölgesiyle birlikte
Sanırım aptallığı baştan yaptık biz
Böylesi bir dünyaya gelmekle
Gölgeler ayrıntısız
Gölgeler gerçek
Aslolan bizmiyiz gölgeler/im /iz/ mi gerçek?
Sevdayı iliştirip kuşun kanadına
Sîneden çözüp herbir bağını
Koyverdim uçsuz bucaksız ufuklara.
Gönlümle kalıp bir başıma,
Düşündüm düşündüm
Düşündüm ta ki
göz...
aç gözlerini çift kilit kapııları açar gibi
yavaşca sönmeden minesi çabukca
bak gelen kimmiş sarıl yaşama yorgun hali ile
ilk kez karşılaşıyorcasına kucakla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!