Gönül bir an durulmaz, akar zaman sel gibi,
Dünü bugün aratmaz, eser acı yel gibi,
Hasret içimde solmaz, taze açan gül gibi,
Ömür dediğin nedir, sırlarla dolu sırdır.
Kazdağı'ndan bakarım, dumanlı, yüce başa,
Engin denize akarım, vurur dalgamı taşa,
Gözyaşımı saklarım, karışır kuru yaşa,
Gurbet elde dostsuzluk, içte yanan bir közdür.
Bir dost selamı gelse, uzaktaki illerden,
Gönül yaramı delse, o şifalı dillerden,
Rüzgâr kokunu bilse, esen serin yellerden,
Gönül yarasını saran, o şifalı bir sözdür.
İlham perisi konar, hecenin kanadına,
Mısralar aşka yanar, dostun güzel adına,
Gerçek şairler anar, şiir lezzet tadına,
Şiirin lezzet tadı, kelamdaki o özdür.
Geçmişe dalar gözler, arar eski anları,
Kalpte saklanır sözler, canlanır zamanları,
Yüreğim hep bir özler, vefalı insanları,
Geçmişi arayan hep, o vefalı bir gözdür.
Akçay'ın ufukları, çağırır engine gel,
Martıların şevkleri, der ki efkârını del,
Siler gönül korkuları, uzanan sıcak bir el,
Bu toprağın sevdası, sönmeyen o bir közdür.
Bu şiir sana gelsin, vefalı, koca çınar,
Gönül bahçene dolsun, en güzel, tatlı pınar,
Yarın dillerde olsun, her mısrası bir yanar,
Hasan'dan sana kalan, o vefalı bir sözdür...
Hasan Belek
12 Eylül 25
Paris
Kayıt Tarihi : 12.9.2025 11:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılar sunarım
Saygılar sunarım
TÜM YORUMLAR (2)