Gök börkünden sarı saçlar sallanır,
Bir çift göze nice başbuğ dellenir,
Görklü otağa tez haber yollanır,
Ayzıt Katun ver şarabın içeyim.
Kızlarından saçı sarı seçeyim.
Ben saçlardan sarısını seçince,
Bakışından okladı ince ince.
Gücün yetmez sevemezsin deyince,
Ben derdimden ateşleri koçayım.
Dedi: Selenge'den içen uslanır,
Dedim: Orhun ay teninden beslenir.
Seni görse al albızlar süslenir,
Ellerinden gel ben ağu içeyim.
Ağusundan aldım bir tas bal çıktı,
Ay esridi, gün döndü, can kaçıktı.
Taze kısrak kımızından uçuktu,
Esrit beni ben tamuya göçeyim.
Ellerimi kollarına sardım ben,
Bir anlıktı afalladım durdum ben.
Kaderime onmaz sevda ördüm ben,
Dur karşımda yazgımdan gün biçeyim.
Meydanları hep erlere tutmuşlar,
Pusatlarda nice kan kurutmuşlar,
Erler ki asıl cengi unutmuşlar,
İn meydana ben cenginde düşeyim.
Döğüştük yendi beni inadı,
Oğuzdan nesli, Ayçıl idi adı.
Tam ecel vakti kaldı sade tadı,
Ben Tanrı'dan, senden önce geçeyim.
Kayıt Tarihi : 12.2.2019 10:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!