İstanbul gecesi ağlıyor amma
Kanrevan gözlerin sırası değil
Hasret yüreğimi dağlıyor amma
Mağlup köle yeri burası değil
Bu gizemli kentin mahrem yüzünde
Azadlığım tutsak kaldı sözünde
Aşka biad ettim, billâh dizinde
Dalgalar efece vurası değil
Şu deniz köpüğü bir konuşsa ya
Şu gönül kuşları bir yanaşsa ya
Yakamozlar bana bir danışsa ya
Yâr suskunluğunu kırası değil
Aşk, genzimde gezer dalgalar gibi
Yuttuğum özlemi algılar gibi
Kayadan yosunu salgılar gibi
Bu, yeşil renklerin serisi değil
Bu ; İyot kokusu,Be hey İstanbul !
Meşki çalışırken beni, bende bul
Sahiller boyunca köpük köpük dol
En mavi yerdeyim orası değil
Sana da sitemim var çilekâr yâr
Kavruk endâmından volkanlar doyar
Patlayınca lavlar dile aşk dayar
Bil ki benim lafım durası değil
Nedendir bir tanem doğmayan tânsın
Yürü bakışıma şenşakrak sansın
Mevsimin sesleri yüzüme konsun
İnan yüzüm cefâ karası değil
Senle İstanbul'a uyanmak gibi
Mavi bir sihire dayanmak gibi
Ya da kat kat gökte boyanmak gibi
Renklerim gönlünü yorası değil
Kentim duydu, kanat çırpan sevgiyi
Saadet vurdukça vurdu övgüyü
Duy ! sahilin sesi beyaz yaygıyı
Bu ses martıların korosu değil
Bu ses Gülnihâl'in tükenmez aşkı
Gönül bahçesine sarılan ışkı
Mecnûn rüzgârından eserse kuşku
Yürek bu,şiirin darası değil
...Emin ol, varla yok arası değil
Nihal Mirdoğan
Kayıt Tarihi : 28.8.2017 03:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!