GÖNÜL
Halden anlamaza derdini açıp,
Boşuna burnunu kaldırma gönül.
Çiçeği bilmezi bahçıvan seçip,
Dalında gülünü soldurma gönül.
Her kara gözlüyü yar olur sanıp,
Her tüten ateşi kor olur sanıp,
Her yürek seninle har olur sanıp,
Beni ateşlere daldırma gönül.
Tunç altın olur mu silip parlatsan,
Altın, gene altın çamura atsan,
Asalet ararsan köküne bak sen,
Güzel gördüğüne saldırma gönül.
Her tabip anlamaz sendeki derdi,
Gördün işte hemen ipe un serdi,
Bugün gitmese de yarın giderdi,
Yaranı herkese bildirme gönül,
Üç gün güler, dördüncü gün ok vurur,
Verdiği acıdan mutluluk bulur,
Uğraşma cahille hep zarar gelir,
Yaralı sineni deldirme gönül.
Olmayacak hayallere dalarsın,
Zemheri ayında sümbül ararsın,
İçme sularını için kavrulsun,
Namert pınarlardan doldurma gönül.
Kılığına bakıp adam seçilmez,
Yunus olmaz isen derya geçilmez,
Haram sofralardan yenmez içilmez,
Kazanına kepçe daldırma gönül.
Kel kafaya tarak vurup taranmaz,
Aklı olan ahmak ile dolanmaz,
Çınar ağacında ayva aranmaz,
Yeşil yaprağını yoldurma gönül.
Hüseyin güzelden geçmez bir türlü,
Şakımaya başlar görünce gülü,
Unuttuysa eğer nazlı sümbülü,
Bunu da unutur, aldırma gönül.
Kayıt Tarihi : 12.2.2019 12:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!