Bir akşamüstü, gölgeler uzarken sessiz,
Düşlerim sızdı toprağın koynuna gizliz.
Rüzgarın kollarında solgun bir yaprak,
Taşırdı hüznü, dalından kopmuş bir anı saklak.
Deniz, aynasında saklar sonsuzluğu,
Dalga dalga anlatır aşkın korkusuzluğunu.
Köpükler fısıldar, kayalara yaslanıp,
Bir sevda ki biter, bir sevda ki asılıp.
Gün, turuncu bir yeminle veda ederken,
Gökyüzü kanar, bulutlar gizlice örterken.
Her yıldız bir soru, her ışık bir yara,
Gecenin koynunda kaybolur umutlar ara ara.
Ağaçlar eğilir, kökleriyle fısıldaşır,
Toprak uyanır, eski bir sırla kaynaşır.
Taşlar bile ağlar, sessizce dinlerken,
Ruhum bir ney, sonsuz bir ezgi üflerken.
Ey zaman, zincir misin yoksa bir kanat mı?
Her ânın içinde saklı bir hayat mı?
Gözlerim arar, geçmişin tozlu yolunda,
Bir gölge bulur, kaybolmuş kolunda.
Sevda, bir bahar dalında çiçek açar,
Sonra solar, rüzgarda küle kaçar.
Kalbim bir mabettir, kırık mihrabıyla,
Dua eder sessiz, aşkın harabıyla.
Ay yükselir, gümüş bir hançer gibi keskin,
Geceyi böler, ruhumu eder teskin.
Yıldızlar susar, yalnızca bakar uzaktan,
Ben ise yazarım, kalbimle bir destan.
Ey sonsuzluk, bir an için dur da söyle,
Bu gölgeler niye iner hep böyle?
Gün biter, söz biter, nefes tükenir,
Ama aşk, bir gözyaşında yeniden dirilir.
Nafiz Karak
Kayıt Tarihi : 4.4.2025 14:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!