Dikkat kesilmiş gözleri açık canavarlar
Acılara tutunarak yaşayanlar hisseder, görmez
Aslında ellerinde dünyanın bulunduğunu
Yağmurun tatlı olduğunu bilmez,gökkuşağın burukluğunu
Güzel manzaralar hatırlarda kalan
Ve birkaç hıçkırıktan dökülen gözyaşı
Böyle günlerden yokluktur üstünde kalan
Düşünürsün, kim bu kaderi ellerinden alan
Hakkımı yediler mi?
Yoksa hiçbir zaman kazanamadım mı?
Tebessüm eder bazen gözler
Ve gülmeye çalıştıkça açılır acıya doğru pencereler
Yutkunmaya çalışmak gökyüzüne bakarak
Kıskanmaya çalışırsın, yaralarını kendin sararak
Günden güne eksildiğimi farkediyorum
Uçurumda filizlenen fikirler ile yine hayaımı mahfediyorum
Buradayım!
Görmediğiniz akan bir ırmak
Sürünerek uzağa gitmeye çalışan yılan
Yutkunan, dibe giren, kazanamayan falan
Hepsi etrafımı sarmış
Kanlı ruhlara dokunmak istiyorum
Yanlış yollara saparken her gün
Yeniden dirileceğim günü bekliyorum
Hep gölgelerde kalanlar bilir
Nasıl gerçekler bir çırpıda silinir
Adımlarını atmak için muhtaçsın birine
Demir atarsın yarattığın denizlerde kinine
Müzik çalar arkadan, eşlik eder dudakların
Ne kadar kaybettiğine bakarsın
Yollarda bile görürsün yırtık giysiler
Kışın ortası ve aç birkaç karın
Seçmeye hakkım yok
Birşeylerin yazılı olduğuna inanıyorum
Hep “çok yaklaştım” namesinin altında
Her gün eziliyorum
Paslı demirleri at, aptallığı bırakın
Mutlu günler değil, sorunlar yakın
Sabrettiğin onca şey geri dönmezse
Yapacak bir şey yoksa, etrafa bakın
Bak bakalım kaç oyun oynanmış
Kaç inanç adanmış
Kaç sigara sönmüş, kaç insan yolundan dönmüş
Hayatta tutmaya çalıştığın şey, çoktan ölmüş
Keşfedilecek kitaplarım var
Okşayacağım müziklerim
Saramadığım da birkaç yaram
Ve hiç dirilmeyen hislerim
Dinleniyor muyum müzik ağacının gölgesinde
Ağlıyor muyum tırnaklarımla kazıdığım
O çukurun dibinde
Dokunabilecekken, mutluluğu mu arıyorum birinde
Ağzımda biriken birkaç satır
İşte ben bunlardan ibaretim
Koşmaya çalışır ve yere düşer cesaretim
Paslı demirlerle bir imkansızlığaymış esaretim
Gölgelere gülümse çünkü onlar canlı
Onların adları var ve yaşantıları
Belki vardır okumaya değer hikayeleri
Unutmaya çalışıyordur gördüklerini
İşte gölgelerden biri
Hep arkada kalmış, görünmez
Dikkate değmemiş ve okunmamış
Nefes nefese kalıp hikayeyi kurtarmış
Saygı duyun gölgelere
Korkmayın onlardan, yüzüne bakın
Arkaplanda olmak için yaratılmış
İsyan etmiş biri bir gün
Kendi hikayesini yazmaya başlamış
Kaybetmiş birkaç kişiyi ve ağlamış
Sonu gelmeyen beklentiler ve krizler
Baygın gözlerle hep kalbini izler
Yırtılmış onuru, yerlerde kalmış
Görmemişler ama fikirleri varmış
Bir gün gölgenin solundan kan aktı
İşte o günlerde o tasmasını bıraktı
Bekledikleri gelmeyecekti
Hayatından göçenler de gelmeyecek
Simsiyah vucudunda görünmez yaralar
Tam bırakınca sırtlandığı yükü, insanlar onu ararlar
Işık tutarsan üzerine, kaybolur
Eğer dalarsan derinlerine, gözün mahfolur
Kulak verirsen söylediklerine, öğrenirsin
Hayat neyden ibaret
Belki bir gün gölgeler de mutlu olur
Ve kendi rolunu oynayabilir
Oyunları vardır gölgelerin
Etrafı eğlendirir
Şimdi dört yıl önce ki hatırayı duymak
Toparlamak yırttığın kağıtları
Krizlerini bir tek kendim duyuyorum
İşte ben o bahsettiğim gölge oluyorum
Derinliklerimi anlayabilen birini bulacağım
Evet, hemde ona sarılacağım
Sonra yutkunduklarım geri gelecek
Ve bana düğümlenenleri verecek
Hiç önemi yok
Toprağı tadana dek durmayacağım
Yolumun üstü de dalgalar
Gemimi alıp ayrılacağım
Sizin olsun emek vermedikleriniz
Sizin olsun inançlarınız
“Yaşamak için ölmek” diye bir deyim
İşte kimsenin anlayamadığı o gölgeyim
Rodya Raskolnikov
Kayıt Tarihi : 8.1.2022 22:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!