Gölge Şiiri - Yorumlar

muhalefet gibi adamsın be naci bey:))

yahu ALLAH aşkına bir kerecik olsun güzel bir paylaşımda bulunun

derdiniz büyük ihtimal kurulla olacak ki güzelim insanların emekleri üğzerinden kurula saldırıyorsunuz. ayıp ve günah yapmayın lütfen

sonunda ben gibi sakin bir insanı bile zıvanadan çıkardınız ya helal olsun :)))


hani negatif eleştirileriniz yanında positif eleştirileriniz de olsa tamam diyeceğim ama o da yok. şiirin bir kısmını beğenmediyseniz o kısmı tırnak içine alın ve doğru bildiğiniz yolu gösterin.. işte o zaman iyi bir yorumcu olursunuz. fakat şu an itibari ile bu mahalleden adım adım itiliyorsunuz. oysa sizi güzel düşüncelerle aramızda görmek varken ....ne gerek var değil mi?

ve ayrıca;

benim şiirlerimle bağımı kopardığınız halde neden hala pasifte tuttuğunuzu ve ricama rağmen neden tamamen silmediğinizi de anlamlandıramıyor bunun arkasında bir ard niyet arıyorum ister istemez..çünkü yarısı ham taslaktır..ve ben onların birgün benim denetimimden uzakta bilgim dışında yayınlanmalarını istemiyorum..

siz lütfen tamamını silin ve burada tozu bile kalmasın..ben şiirlerimin burada kalmasını istemiyorum..bunu anlamıyacak ne var..

bu rumuzla olur başka rumuzla olur..

ben gelir,gemiciklere,boğazcıklara,arsacıklara,paracıklara eleştirimi de yapmaya devam ederim şiir yorumuyla beraber..

beğenmeyen kızını vermesin..

Forum Moderatörü Sayın Bilal Teymur Bey Kardeşim;

tarafıma göndermiş olduğunuz yazıyı okudum ve yanıtladım.neyin ne olduğunu nasıl olduğunu size aktardım.şimdi benim de size yöneltmiş olduğum sorunun yanıtını büyük bir sükunet ve sabırla bekliyorum.bildiğim kadarıyla bilgi ün.iletişimde okuyorsunuz.toplumumuzun en büyük problemi iletişmek.benimle iletişirseniz sevinirim..

selamla

Şiiri beğenmediğimizi söylemek de suç ise bu da tönetimin ayıbı demek kalıyor bize...İşinize gelmeyen eleştirileri de silin bakalım... Bu anlayışı da ayrıca kınıyorum...

..yorum yok..

Her kara'yı akla birleştirirsek, ak diye bir şey kalmayacak...Demek ki, her denizi kara'lara bağlarsak,ortada karalar kalmayacak her yanı su basacak...Belki de işte o zaman kıyamet kopacak...Yani mühendis değilsem; bir sürü bu konularda kariyer yapmış insanlar ekipler ve yurtdışında örnek yapıtlar varsa,ki var; benimki osa olsa bir şaka mahiyeti taşır...Artık gidiyorum; neşeniz, şansınız bol olsun...iyi bir hafta sonu geçirmenizi, Cuma gününüzün de hayırlı olmasını diliyorum...Herkesin görüşüne yorumuna saygım sonsuz...Ben eğlendim; şiir hakkında bir şeyler öğrenmek isterdim ama algılamam zayıf olduğu için öğrenemedim canınız sağolsun...

Şiirin bana verdiği duyumu vurguladım.. Başka duyumlara saygı olsun..

Ya bakın bir yanılgı püf noktası kişinin kendi duyumuyla-algısıyla okuyuşunu..herkes öyle okumalı anlayışı..

Bak ben seni seviyorum, sayıyorum..: Sen beni nasıl öyle sever sayarsın ya..Seveceksen benim gibi..sayacaksan da benim gibi... olur mu?

Duyumlar..algılar..anlamalar..keşke keten ile ipek arasında ki kumaş kadar somut olsaydı.. O zaman sorun daha az olurdu..

Peki şimdi bu şiir keten mi..yoksa..ipek mi? Kimileri var ki KARAYA dahi AK denen düzende inanın insan trafikte iken sağdan gelenin mi soldan gelenin mi yol hakkı onu dahi şaşırıyor..
Neyse..


Bakın şiire olan (daha önce altlarda bir yerde ki yorumumu diyorum) yorumdan sonra şimdi size, Sinan Meydan vesilesiyle gündem’e dair bir soru aşağıda...
Anketlere..Evet ..hayır demek bir yerde tembellik atalet oluşumuna yatkınlıktır..

Buyrun aşağida ki soruyu..burada olamayacaksa da kendi öz çevrenizde cevaplayın..

Soruya giriş:
Türkiye’nin bu gün yaşadığı “ekonomik” ve “sosyo-kültürel” sorunların baş sorumlusu Atatürk’ün Köy Enstitüleri, Sosyal Fabrika, Halkevleri, Uçak sanayi, Demiryolu, İdeal Cumhuriyet Köyü, Toprak Reformu, Dinde Öze Dönüş, gibi “dev projelerini” ABD istekleri doğrultusuna bir kenara bırakan Atatürk sonrası iktidarlardır.

Şimdi elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin: Marmara’dan Karadeniz’e ikinci bir boğaz açmak mı; yoksa Türkiye’nin dört bir yanına “sosyal fabrikalar” kurmak mı bu ülkeyi kurtarır?


Evet bu Sinan Meydan’dan olan soruya, bir dostla nasıl tartışacağı, şimdiden başladım düşünmeye ..Size de kolay gelsin..

Bir şiir yazmaya ne kadar emek isterse, okumaya da bir o kadar emek ister...Vakti dar olanlarla, bir okuyuşta anlayacak kadar, zeki ve alımlı olanları bu görüşümden muaf tutuyorum...Kişinin vaktinin dar olması kabul edilir bir mazerettir...
hoşça kalın...

'Yüzüme hangi çarenın kırımını tutsanız'

'gölgesiz bir nedimin güneşine tutun beni'

'bir menzili kuşanıyor cümle alem'

'sağanak gibi inen bu sabahın ukdesiyle buluştursanız beni'

'bir bilseniz'

şair, gördüğüm kadarıyla bu dizelerde okuru da katarak ve cümle alem diyerek; zamanın acılarını çoğul kelimler kullanarak paylaşmak istemiş başka ne desin?

Sade samimi şiiri severim ama, bu şiir mutlaka bir emek ürünü olsa da, bana da biraz düz yazı algısı Verdi..Bu bağlamda Naime hanım başta konu zaten vurgulanmış..

Ancak daha da önemlisi şiir içeriği toplumlardan ve onların karanlık gölgesinden vurgu yapıyorken… bunlarda çoğalım ve bize eren duyumlar okurla paylaşılacağına getirtilip şahsi boyuta indirgenmiş.. duyumu aldım..

işte bir püf nokta da burdaya; şiir ve şair benden çıkar bize yönelir.. acıda, ağıtta..karanlıkta..sevgide..çoşkuda duyumlara paylaşımlara..dayanışma ve insan, toplum özüne iner okurlar kendini onda bulur!

Ama siz 'bizden' çıkar 'bana' yönelirseniz..iyi de kardeşim yani senin ego gölgen.. senin ego acın, senin ego sevgin..ne yapacağız ki bunları okuyucu olarak?..

Bunu saf tek bu şiiire demiyorum tabii…bunun bir şiir, şairlik anlayışı olduğunu irdelemeye çalışıyorum..
Ayrıca görülüyor ki bensiz de gündem maddeleri ve olayları da irdelenmeye başlamış burada.. hem de degerli şair arkadaşlarımızca.. Her halde beni özlediğinizden değil ..iyi iyi ..çok iyi bir gelişme..

Saygıyla..