Kurşunlarla deldiler gökyüzünü,
Günün herhangi bir vaktinde
Kalleşçe…
Adres sormadı kurşun,
Tetiğe basan eller acımasız…?
Ufuklar kanayan yürek,
Yürekler paramparça.
Göklerin gözyaşlarıdır
Hüzünlü bulutlardan toprağa düşen…
Dağlar gazidir ezelinden,
Tanığıdır mertliğin de ihanetin de!
Dimdik tutar başını
Dosta düşmana karşı…
Dorukları karlı dumanlı dağlar,
Hem göklere yakın,
Hem de Allah’a…
Gökyüzünde kurşun yarası,
Bulutlar hüzünlü.
Sinsi ve kalleştir
Kaleşnikof kurşunu!
Uykusunda vurmuştur
Kundaktaki bebeleri…
Ve pusuda yakalamıştır
Nice kınalı kuzuları
Bir yandan kanarken gökyüzü,
Bir yandan kararmakta Güneş!
İki ileri bir geri adımlarla
Yol alırken gölge,
Ulaşmak üzere karanlığın ufkuna,
Sen, ben, biz
Farkına varmadan…
Sen, ben, biz …
Sen, ben…
Sen…
Kayıt Tarihi : 24.1.2008 21:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Destansı bir yaşam... Yaşanılan zaman sürecinde inişli çıkışlı karmaşık yollar. Yolların ayrışmaya yüz tutması... Karanlık ufuklara doğru iki ileri, bir geri adımlarla alınmakta olan yol. Umursamazlığın ortaya koyduğu karamsarlık...! Ve kirli emelleri için sermayeyi kullanmakta olan dışardaki karanlık güçlerin varlığımızı tehdit eden faaliyetleri...!
![Bayram Ali Bayram](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/24/gokyuzunde-kursun-izleri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!