Martılardan tan vaktine yolculuk.
Çığlık çığlığa gökyüzü, aydınlık.
Uçsuz bucaksız alemde bir çift göz.
Yaradandan ademedir bunca söz...
..
Bir kadın tanıdım yaşı küçük yaşadıkları büyüktü, bir kadın tanıdım çokca güler okyanus kadar ağlardı… gözleri bazen bir bulut düşmüş bir deniz dalgası, bazen ulaşılması zor bir gök kuşağı idi, ona kavuşmak zor idi, ama kavuşunca geçen zaman en kötü düşmanınız idi … Bir gülüşü vardı ki o güldüğü zaman gökyüzü gülümser, kuşlar şarkılar fısıldar, rüzgar eşlik eder, ağaçlar çiçekler dans ederdi, doğa benim yüreğimde bu esnada ona serenat yapardı… tüm acıları unutturdu gülüşü…
bazen bir anımız çokça acımız vardı, güzellikler arda kadar değerli azra kadar umut doluydu, umudu vardı bir adamın bu küçük kadına… şiirin sonunda o umut sevdalara sesleniş oluyordu Sevin sevdiklerinizi yüreğinizde öyle büyütün ki kimse zarar veremesin adını aşk koymuşsanız eğer umudu kaybetmeden sevmeli güzel insanlar.. Umut ve sevgi sizin bir yanınız onu sevdiklerinize vermekten çekinmeyin… o zaman gülüşlerin, o zaman aldığınız nefesin bile onunla ne kadar değerli olacağını anlayacaksınız…
..
Yatağını bulamayan buharlaşan bir suyum
Denize varamamam ondan
Gökyüzü saçına değsin istedim
Çocukca hayaller kurmam bundan
..
Ayıp ediyorsun ama gökyüzü
Şiddetle karışık küfür
Şİmşekleri gönderiyorsun üzerime
Bağıra çağıra terkediyorsun yeryüzünü
..
Ne kadarda,
Mavi gelirdi gökyüzü.
Sen de bakıyorsundur diye.
..
Gökyüzünün Sözü
Gökyüzü bana dedi ki
Sevdiğini söyle
Söyledim…
Sevdim seni
..
Ruhum, bedenim, hafsalam, düşüncelerim, düşünce yeteneğim, varlıkla iletişimim, meleksi insani yönüm, Şeytani içgüdülerim, miladi yaşım her şeyi düğümleyerek tırnaklarımla kazıdığım, sonu olmayan birkaç metre genişliğinde kenarları kor ateşten duvarlarında tensel ilişki resimleri tarihin tüm olaylarına tanıklık eden minyatür kareler aralara sıkıştırılmış insan cesetleri, toprak kum hava gökyüzü güneş ve yıldızlar. Ey günah ülkesinin kutsal esintisi kadınlar; Bugün sizinle arama okyanus derinliğinde uçsuz bucaksız duvarlar ördüm. İçinde, size ait koku, güzellik,aşk,sevgi,cinsellik,tapınasıllık, büyüleyici göğüslerinizin saklı olduğu sırmalı sandığı insan cesetleriyle yontulmuş Hamanın kızıl kulesine gömdüm. Tanrılaşan günahlar son tragedyalarını oynuyorlar son perdede. İnsanın üstün ve tanrılığını savunuyor hümanist kadınlar. Dilsiz duvarlara kazımak istedikleri yalnızca safsata şeyler ve boş kuruntular.
Ah ben ne günahlar işledim söyleyin tutkularım, arzularım ve toprağın kucağına gömdüğüm karanlıkta saklı yüzlerim. Ay ışığı parlaklığını yitirdi öfkesinden. Varoluşun önüne yüzlerce set ve son damlasına kadar akan kan,gözyaşı tanrı tanımazlığın son çırpınışları sefahat,zevk ve şehvetin karşısında çıplak,yalınayak ve sezgisel direnişler.
..
sende kimsin... ben varsam gökyüzü, deniz... ben varsam hapishane, hasret... ekmeğin tohumu, karanlığı saçlarının... dünüm günüm gördüğüm... inandığım ben varsam! sende kimsin yoksam...
27.02.13
ASMİN
..
Bir hüzün bulutudur gökyüzünde dolaşan,
Sanki gidişine hüzünlenmiş gökyüzü….
Rüzgar ıslık çalar penceremde,
Ayrılığın şarkısıdır çalan usul usul….
..
Bulutlar ayrılmış geceden
Gökyüzü yalnız
Bir iki yıldız yanıp sönüyor karanlığa
Bir yanı yarım kalmış ayın
..
Bulutlar ayrılmış geceden
Gökyüzü yalnız
Bir iki yıldız yanıp sönüyor karanlığa
Bir yanı yarım kalmış ayın
..
Çok uzun bir yoldan geldin
Geç otur şöyle yüreğimin kıyısına
Sana ırmaklar dolusu bir sevda yapayım
İçinde güvercinler olsun...
Gökyüzü kadar mavi olalım
Akşam kadar mağrur
Şurdaki fidan kadar boynu bükük aşka
..
Yine uykusuz bir gece
Etraf sessiz ve karanlık
Yıldızlar da kaybolmuş
Ay yok olmuş gökyüzü bomboş
Aynı ben gibi bir başına
Kime anlatacağım kim dinleyecek
Derdime kim ortak olacak
..
HAYATIMIN DİLİ
------Ruhumu kanlı kalemiyle karanlık gökyüzüne göndermiştim.
Sadece benim görebileceğim, benim hissedebileceğim duyguları ve de yaşanmamışlıkları yazacaktım. Ya gökyüzü kanımın kırmızılıklarında
benek benek kalacaktı.. yada tümden kaybolacaktı. Kırmızı da ruhsuz kalan bedenim ruhunun kırmızıyla çıktığı yolculuktan dönmesini beklerken,göz bebeklerim irkildi! Bir tıkırtıyla kırmızı içinde benek benek kalan gökyüzü çiçek olup inmişti boş bedenimin boş bakan göz bebeklerine. Biraz şaşkınlık biraz hüzünlü anlarım geçtikten sonra, saate baktım gece yarısını geçiyordu.Tarih yirmi dört haziran yıl ise doğduğum yıldı. Günlerimi,aylarımı ve yılımı o günden sonra saymaya başladım. Çünkü korkuyu ilk yaşadığım andı,ya da ben öyle biliyordum. Ateşin kırmızılığı ve alevler yükseldikçe verdiği siyahı ve de o siyahta yeniden kaybolacağımı düşünerek, çiçeğe karşı ilk korkumu atlatmıştım o gece. Korkunun ardından İlk gülümsemeyi öğrendiğim gündü o gün. Sonra kahkahalarım yükseldi mutluydum,mutluluğumu hisseden ruhum geri dönmüştü bedenime, ellerim tutuyordu, yürüyordum, görüyordum artık. Yaşayacaklarımı o çiçeğin diliyle yazıp nerede duracağımı,nere de canımı yakacağımı,nere de ağlayacağımı,kimle kalacağımı konuşmayı bir kenara atıp, içimden kimsenin bilmeyeceği bir dil öğretmiştim düşüncelerime.O dille okuyordum.Dilin değişkenliği bazen beni şaşırtsa,öğrenmiştim artık hangi satırın tersten, hangi satırın düzden okunacağını, ve de nasıl yazılacağını.
-----İşte o gün bu gündür çöze bildiklerimi yazıyorum,benim ve onun dilinden,dünyaya onun dili ile sesleniyorum, onun gözleri ile bakarken kimsenin sevmediği ağlamayı çok seviyorum.Yüzlerinden damla damla düşmeyi, bazen kırılmayı, bazen buhar olup kaybolmayı, an be an aklımdan çıkaramıyorum.
----- Ey! ! gizli çiçek ey gizemli gerçek anlaşılmaz dilim: bir gün başka dünyalara gök yüzü olarak yolculuğa çıkacağını çok iyi biliyorum. Ama unutma ki seni hayat boyu okuyacağım kadar ve hatta hatta benden sonrada bitmeyecek sayfalara yazdım.
..
Gökyüzü gözlerimle buluştuğunda,
Sizi aradım ayrılığın girdabında,
Yanan alev oldunuz avuçlarımda,
Boşalan damlalar söndüremedi.
..
Bir daralır gökyüzü bir genişler
Çiçekler arasında ışık böcekleri
Uçarlar gökyüzüne yıldız olurlar
Yıldızlar yorulur yere düşerler
..
Ne gülüşünüz sıcak, ne eliniz.
Ne tavrınız dostça nede sevginiz.
Siz bakınca kararıyor gökyüzü.
Nerden buldunuz bu maskeli yüzü?
..
Rüzgâr uğulduyor, gökyüzü geceye dönmüş
Sanki her şey susmuş rüzgârı dinliyor…
Yıldızlar savurmuş saçlarını karanlığa
Kehribar bakışlı ay geceyi aydınlatıyor…
..
yorganım gökyüzü, döşeğim toprak
nerde var bu halde yarına bakmak
tek hayalim kaldı ona ulaşmak
varıpta varlığının ateşinde yanmak..
..
Yıldızlar tutuşmuş,
Gökyüzü yanıyor…
Sonsuz akşamların,
Gülümsüyor çehresi…
Yeniden solukluyor,
Mahküm bakışları…
Ay gülümsüyor,
..