Gökyüzündeki yıldızlar aşktan, umuttan ve hayallerden bahseder.
Yeryüzündeki Âdem ise acıdan, dertten ve kederden.
Merhamet dilenir Âdem yalvarışlarıyla Tanrısından,
Derinlerden gelir Âdem'in yalvarışları: "Em, em ve daha çok em."
Eski ahitlerin içinde, tozla kaplı parşömenlerde arar umudunu Âdem.
Tozla kaplı ahitler, geceleri umut ve hayallerle parlar.
Âdem, parıldamaları "em" sanar,
Lakin kanayan yarasına merhem "us"tur, Âdem ise anlamayacak kadar aşıktır.
Kimi zaman Mecnun olur, kimi zaman avare, ama her zaman bir kul olur Âdem.
Hatırlanmayacak kadar iyi olanlar Âdem ve unutulmayacak kadar kötü olan Lilith.
Tanrı Âdem’e haram kıldı Lilith'i ve verdi binlerce yara.
Ne bir iz, ne bir kesik vardı bedeninde lakin buna rağmen,
Acıları içten, derinden ve Âdem'den gelirdi.
Kimi zaman bir kurtun uluması gibidir haykırışları,
Kimi zaman bir karıncanın ayak sesi gibidir dağları oynatan acıları.
Kalbinde, kor alevlerin bile sönük kaldığı cehennemin yedinci katının manzarasında,
Ölüm bile kaçar oldu Âdem’den; Âdem ise haykırışları son buldu bedeninden.
Kayıt Tarihi : 15.10.2024 14:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Âdem'in yaşadığı içsel çatışmaları,anlam arayışını ve derin içsel çatışmaları..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!