Riya!
Riya!
O gözlerinden, anılar kalmışsa geriye,
Bir iç çekişse her gece gördüğüm rüya,
Seni bekliyorum
Ilık meltem tadını verdiğin ayazda,
Dimdik duran bir heyecan kitabesiyim
Satırları boş,
İfadeleri boş,
Bir tek sana hitap ederim,
Bir gece yarısı...
Sokaklar huzurlu.
Tüm ışıklar sönük,
Tüm evler huzurlu,
Gece yatağında,
Tatlı uyku çeken,
Bir yaprak düşerse ağır ağır,
Bil ki o gün, ben yaşamıyorum.
Bir sonbahar günü rüzgar esince,
Bir yaprak düşünce ağır ağır.
Bir ışık parlarsa yanağında,
Günler, geçip gitti hızlıca,
Güller, soldu kaldı mahsunca,
Bülbül, ağlamıştı gizlice.
Kaç yılda ne güller gitti,
Bülbülün takati bitti.
Gümüştendir yüreğim
Engel tanımaz
şimşeklere uzanma arzusu.
Çarpılırda yıkılmaz,
Eller ne bilsin ki
akıl sarhoştur
Şehre düşmüş ceylan
Küsmüş hayata,
Ne yana bakarsa baksın
Gözbebeğinde binalar
Çaresiz ceylan
Bırak zaman yatağında aksın,
Hezimete uğradığımız topraklardan geldik sana.
Fakirlik vurdu bizi
Hayat vurdu
Sen ise bir cazibe oldun
Her baş kaldırışımızda.
İstanbul
Penceremde buğu,
Nefesim özlem.
Dışarda kar yağar,
Her tane gizem.
Her tanesi sensin,
'Sen' yağarsın.
Baba senin ardından,
Bir sene sonra ağladım.
Kimseler bilmez.
Kıyıda köşede kalmış
El yazılarını toplayıp sakladım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!