Gitmek için gelmişti
Biliyordum
Geldi
Sevdim
Ve gitti
Mayıs sıkıntısı içim
Dışarıdan kilitli kapılar
Ayaklarımda paslı pranga
Voltam toprak kokusuna hasret
Burnumda tütüyor memleket
Memleket
Memleket
Saçı hiç okşanmamış çocuğun
Ağlayacak diz bulamayan
Gözleri vardı
Anlıyor musun
Bacaklarından süzülür
Ademin gözyaşları bugün
Bozuk Türkçesiyle aşkın
Saçlarından damlar karanlıklar
Yıldız yıldız yaldızlanır
Beyaz ürpertisinde beyaz ellerin
Serinliği bir ayrılığın
Üşüten ayazı -sonra-
Karlar altında uykuyla gelen ölüm
Ölümün tatlı uykusuna dalarken
Yüreğindeki korkunç kan sızısı
Mümkün değil bilemezsin
Sene 991
Mevsim sonbahar
Bir küheylan gibi çağıldayarak
Çıkıp gelmişim dünyaya
Başımda ne dert ne tasa
Yas tutulmaz
Şiirleri okunur
Öldüğünde şair
Sokaklara serpilir
Dizeleri
Sevdiği kadın
Tenin tenime değince
Bir yangındır içimde
Bizi sarar
Sarar
Sarar
Sende seni arar
Sen bir uçta
Ben öbür uçta
Sırtüstü gökyüzünü seyredeceğiz
Aynı mezarlıkta
Bir de bakacağız ki o gün
Boşa sıkılmış iki kurşun
İhtimal
Ayrılacak bir gün
Şu ellerimiz
Hazanın seherinde
Gittiği gibi leyleklerin
Sen de gidersin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!