insanın güç sandığı
hayatını boğan
kabuğudur aslında
beton tavanlı
dört duvardır
insanı karanlığa hapseden
hayat
zor gelir
geceleri
birkaç sayfa ve hüzünlü melodiler
tutar ellerimden
yalnızlığıma sarılırım
kadınım
mutluluğumun
annesi
sensin
kaybettiğim annemin nefesi
ilbahara dönüşün müjdesi
buz gibi
bir günüm daha geçti
sensiz
çaresizlik içerisinde
sessiz
ellerimde
hayallerim vardı
umutlarım
beyaz bir gelinlik
özlemi duyan bir
kızın hayalleri ve umutları gibi
sevdalarım vardı
mis gibi bir ekmek kokusu
ciğerlerime çektiğim
ve senin
teninin kokusu
dünyadaki saltanatı mı
sordun bana evlat
söyleyeyim
soğuk musalla taşında geçen
yaşanmayan dakikalar
mahkumum
ruhumu saran
soğuk taş duvarlara
katran karası gecelere
yalnızlığıma
ki yalnızlığım
göklere yükselen
harlı
alevlerden
birkaç avuç kül
muhteşem saraylardan
geriye
kalbinin derinliklerindeki
çocuğun kalbine dokun
sevdalar yeşersin
ellerinden tuttuğunda
sabah çiğ tanelerini
öpsün gözlerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!